Avrupa’da Filistin’e destek gösterileri

Avrupa'da Filistin'e destek gösterileri

Avrupa'da Filistin'e destek gösterileri

Avrupa’nın birçok şehrinde Filistin’e destek yürüyüşleri yapıldı, İsrail’in Gazze’ye saldırıları protesto edildi.

İngiltere’nin İsrail’e silah ihracatını protesto eden on binlerce kişi başkent Londra’da düzenledikleri yürüyüşte, Gazze’de soykırıma ortak olmakla itham ettikleri hükümetten “İsrail’e silah satışına son vermesi” talebinde bulundu.

Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve insan hakları örgütünün çağrısıyla başkentteki Russell Meydanı’nda toplanan göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları ve pankartlarla Parlamento Meydanı’na yürüdü.

Filistin destekçisi göstericiler, yürüyüş güzergahı boyunca “Gazze’de soykırımı durdurun”, “İngiltere İsrail’in suç ortağı” ve “Özgür Filistin” sloganları atarak Gazze’de acil ateşkes çağrısı yaptı.

İsrail yanlıları göstericileri provoke etmeye çalıştı

Filistin destekçilerinin yürüyüşü sırasında bir grup İsrail yanlısı da Bush House isimli tarihi bina yakınlarında ellerinde bayraklar ve pankartlarla karşı gösteri düzenledi.

İngiliz polisi iki grubun karşı karşıya geldiği güzergah boyunca yoğun güvenlik önlemleri aldı. Başlarında kipalarla Filistin destekçilerinin içerisine giren İsrail yanlısı küçük bir grup da göstericileri provoke etmeye çalıştı.

Göstericiler arasında bir süre bekleyen İsrail yanlıları, polisin uyarılarına rağmen bulundukları yerden ayrılmayı reddetti. Grup daha sonra polisin güvenlik önlemleri kapsamında olay yerinden uzaklaştırıldı.

“Filistin’i özgür bırakın, işgale sona erdirin”

Filistin destekçisi göstericilerden 31 yaşındaki Steve, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail yıllardır o kadar çok insan öldürdü ki uluslararası toplum bu konuda hiçbir şey yapmıyor, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey sesimizi duyurmak.” dedi.

Steve, Filistin topraklarının gerçek sahibi olan Filistinlilere geri verilmesi çağrısında bulunarak, “Filistin’i özgür bırakın, işgali sona erdirin. Sadece barış istiyoruz.” diye konuştu.

İngiltere’nin İsrail’e silah ihracatına da değinen Steve, “Eğer İsrail’e silah sağlayarak uluslararası hukuku ihlal ediyorsak… buna bir son vermeliyiz.” ifadesini kullandı.

İngiliz hükümeti, artan baskıyla karşı karşıya

İngiltere’de hükümet, aralarında 3 İngiliz’in de olduğu uluslararası yardım kuruluşu Dünya Merkez Mutfağının (World Central Kitchen-WCK) çalışanlarının 1 Nisan’da İsrail’in Gazze’deki saldırısında öldürülmesinin ardından İsrail’e silah ihracatının askıya alınması yönünde artan baskılarla karşı karşıya bulunuyor.

Ülkede insan hakları örgütleri, bağımsız kuruluşlar ve bazı milletvekilleri, Gazze’de uluslararası insancıl hukuku ihlal eden İsrail’e silah satışını durdurmadığı gerekçesiyle İngiltere’yi “İsrail’in savaş suçlarına ortak olmakla” eleştiriyor.

İngiltere, önceki yıllarda İsrail’e silah satış lisanslarını 2 kez askıya almasına rağmen İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, şimdiye kadar bunun yeniden yapılması çağrılarını reddetti.

Başbakan Sunak, ülkesinin bağlı kaldığı “çok dikkatli” ihracat lisanslama politikası olduğunu savunuyor.

Bakan Cameron, İsrail’e silah ihracatını askıya almayacaklarını açıkladı

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, 9 Nisan’da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Washington’daki Dışişleri Bakanlığı’nda düzenledikleri ortak basın toplantısında, İsrail’e silah ihracatına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.

Cameron, yapılan son değerlendirmenin, silah ihracat lisansları konusunda İngiltere’nin pozisyonu değiştirmediğini belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Açık konuşmak gerekirse, hem değerlendirilen dönem hem de sonrasında Gazze’deki insani erişim konusunda ciddi endişelerimiz devam ediyor. Şu ana kadar benzer düşünen hiçbir ülke İsrail’e mevcut silah ihracat lisanslarını askıya alma kararı almadı ve İsrail’in İngiltere için hayati savunma güvenliği ortağı olmaya devam ettiğini de eklemek isterim.”

İrlanda’da ABD ve Almanya’nın Dublin büyükelçilikleri önünde gösteriler

İrlanda’nın başkenti Dublin’de ABD ve Almanya büyükelçiliklerinin önünde Filistin’e destek gösterileri düzenlendi.

ABD’nin Dublin Büyükelçiliği önündeki gösteri, İrlanda Filistin Dayanışma Derneği, Filistin için İrlandalı Sağlık Çalışanları ve Soykırıma Karşı Anneler Derneği tarafından organize edildi.

İrlandalı sağlık çalışanları, Gazze’de yaralanan meslektaşlarına dikkati çekmek amacıyla kol ve bacaklarını sargı bezleriyle sararak öldürülenleri temsilen yere yattı.

Gösteride “Sağlık çalışanları bir arada” ve “Hastaneleri bombalamayı durdurun” yazılı pankartlar açıldı.

Filistin için İrlandalı Sağlık Çalışanları Derneğinin temsilcisi Angy Skuce, İsrail’in Gazze’deki sağlık sistemini tamamen yok ettiğini, hastaneleri, hastaları ve ambulansları bombaladığını belirtti.

Skuce, “Bu, bir soykırım. Soykırım yapan bir rejime silah sağlayan her ülkenin bu soykırıma destek sağladığını düşünüyoruz. Bu yüzden bugün ABD’nin Dublin Büyükelçiliği’ne geldik. ABD hükümetinden, İsrail’e tüm fonlarını ve silah tedarikini durdurmasını istiyoruz.” dedi.

Almanya’nın Filistin Kongresi’ni engellemesine tepki

Almanya’nın Dublin Büyükelçiliği önündeki gösteri, İrlanda Filistin Dayanışma Derneği ve Filistin için Yahudiler Derneğince düzenlendi.

Gösteride “Filistin için ayağa kalkın, insanlık için ayakta durun” ve “Almanya, başka bir soykırıma hayır” pankartları açıldı.

Filistin için Yahudiler Derneği Başkanı David Landy, “Bugün burada, Almanya’nın Dublin Büyükelçiliği önünde verilen mesaj, Almanya’nın soykırıma suç ortaklığını durdurmasıdır. Almanya, dün Berlin’de akademisyenler ve aktivistlerin katıldığı bir konferansı sonlandırdı çünkü konferans Filistin yanlısıydı. Bu, Almanya’da Filistin dayanışmasının herhangi bir unsurunun yaşadığı baskının sadece bir parçası.” diye konuştu.

Landy, İsrail’in, Gazzelileri ait oldukları topraklardan çıkarmak adına her türlü umudu sonlandırdığının çok açık ve net olduğunu dile getirdi.

Avusturya’da İsrail protesto edildi

Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen yürüyüşte, İsrail’in Gazze’ye yönelik 6 aydır sürdürdüğü saldırılar protesto edildi.

Başkentin önemli noktalarından Mariahilfer Strasse’de toplanan göstericiler, Filistin bayraklarının yanı sıra “Soykırıma hayır”, “Acil ateşkes” ve “Özgür Gazze” yazılı pankartlar taşıdı.

İnsan Hakları Meydanı’na yürüyen göstericiler, “Çocuk katili İsrail”, “Filistin’e özgürlük” ve “Gazze’yi yaşat” sloganları attı.

Yürüyüş boyunca İsrail’in, Gazze’de 34 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybetmesine yol açan saldırıları, insani yardımları engellemesi, hastane, okul, kilise ve camileri yerle bir etmesi gibi insanlık dışı uygulamaları vatandaşlara anlatıldı.

​​​​​​​Protesto sırasında çok sayıda Avusturyalı da zafer işareti yaparak ve alkışlarla göstericileri destekledi.​​​​​​​

İtalya’da “Filistin halkına yönelik soykırım dursun” yürüyüşü yapıldı

İtalya’nın başkenti Roma’da binlerce gösterici, “Filistin halkına yönelik soykırım dursun” çağrısıyla yürüdü.

Farklı sivil toplum kuruluşları ve öğrenci derneklerinin desteğiyle düzenlenen yürüyüşte katılımcılar, başkentin işlek meydanlarından Piramide’den hareket etti ve tarihi amfi tiyatro Kolezyum’un önünden geçerek Vittorio Emanuele Meydanı’na ulaştı.

Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte göstericiler sık sık, “Özgür Filistin”, “Gazze’ye özgürlük”, “Katil İsrail” ve “Hepimiz Filistinliyiz” sloganları attı.

Protestocular, Filistin bayraklarının yanı sıra “Soykırımı durdurun”, “Siyonizm terördür” ve “ABD, Avrupa, İsrail’in soykırım ortağıdır” yazılı dövizler taşıdı.

Göstericiler, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına bir an önce son vermesini ve ateşkes ilan edilmesini istedi.

Yürüyüşe destek veren öğrenci grupları, İtalyan üniversitelerinin İsrail’le bilimsel işbirliği anlaşmalarını durdurması çağrısı yaptı.

Kortej, Birleşmiş Milletler’in (BM) Roma’daki Gıda ve Tarım Örgütü’nün merkezinin önünden geçerken İtalyan güvenlik görevlilerinin, İsrail bayrağının önünde önlemler aldığı görüldü.

Almanya

Almanya’nın başkenti Berlin’de göstericiler, Filistin Kongresi’nin dün başladıktan 2 saat sonra sonlandırılmasını ve ardından yasaklanmasını protesto etti.

Neptunbrunnen Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, Filistin Kongresi’nin engellenmesi ve yasaklanmasına, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ve Almanya’nın İsrail’e destek vermesine tepki gösterdi.

Daha sonra Unter den Linden Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştiren göstericiler, üzerinde “Almanya, soykırıma desteğini durdur”, “Düşünce özgürlüğü nerde kaldı?”, “İnsan hakları beyazların ayrıcalığı değildir”, “Konuşma özgürlüğü öldü”, “Almanya barışçıl bir konferansta güç gösterisinde bulunurken son 24 saatte 89 Filistinli öldürüldü”, “Düşünce özgürlüğü artık geçerli değil” ve “İsrail’i silahlandırmayı durdurun” yazan dövizler taşıdı.

Bu arada yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı gösteri sırasında polis 3 kişiyi gözaltına aldı.

Burada polis ile göstericiler arasında arbede yaşandı. Protestocular polise tepki göstererek gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi.

Öte yandan yürüyüşün başladığı bölgede bir grup, İsrail bayrakları açarak gösteriyi provoke etme girişiminde bulundu.

Gösteriye katılan ve “Düşünce özgürlüğü nerede?” dövizi taşıyan Liamh Lavlor, AA muhabirine yaptığı açıklamada kongrenin yasaklanmasına tepki göstererek, “Almanya’nın ifade özgürlüğünü kaybetmesinden dolayı üzülüyorum. Bilmiyorum, nerede bu? Bunlar sadece harfler mi, sadece şarkı mı yoksa Almanya’nın acısı mı? Neden böyle yaptıklarını bilmiyorum. 6 aydır nasıl davrandıklarına inanamıyorum. İnanılır gibi değil.” diye konuştu.

Lavlor, Almanya’nın Orta Doğu politikasını da eleştirerek, “Robotlaşmış gibi. Nerede bu insanlar bilmiyorum. Onların insanlığı var mı yok mu? Davranışlarına, 7 Ekim hakkında ne şekilde konuştuklarına anlam veremiyorum. Öldürülen tüm insanların hayatları hakkında hiçbir fikirleri yok.” dedi.

Öldürülen çocuklara da dikkat çeken Lavlor, “Oyun parklarını düşünüyorum. Şimdi güneş var ve kaç tane çocuk artık oynamıyor. Kalpleri yok. Kalplerini kaybettiler. Almanya için üzülüyorum.” diye konuştu.

Eylemci Zohar Chamberlain Regev, 2010’da Gazze’ye insani yardım götüren ve “Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük” sloganıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisinin maketiyle gösteriye katıldı.

AA muhabirine konuşan Regev, Almanya’nın siyasetini “iğrenç” olarak nitelendirerek, “Geçmişlerinden hiçbir ders almıyorlar, Filistinlileri insan olarak görmeyenlere destek veriyorlar. İsrail insanlığa karşı suç işliyor, tıpkı 1930’lardaki Alman rejiminin yaptığı gibi. Ama Alman siyaseti İsrail’e destek veriyor. Filistin ile dayanışma için yapılan her etkinliği bastırmaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Demokratik haklar baltalanıyor

Öte yandan Filistin Kongresi’ni düzenleyen gruplar arasında yer alan “Orta Doğu’da Adil Bir Barış için Yahudilerin Sesi” adlı dernekten Wieland Hoban ve avukat Nadija Samour, gösteri öncesinde düzenledikleri basın toplantısında kongrenin polis tarafından sonlandırılmasına tepki gösterdi.

Hoban, “Filistin Kongresi’ne yönelik devlet baskısı, Alman devletinin Gazze’deki soykırımdaki suç ortaklığını ele almamızı ve itham etmemizi istemediğini gösteriyor. Alman hükümeti dünyanın gözü önünde soykırımı utanmazca desteklerken, Almanya’da demokratik haklar baltalanıyor.” dedi.

Ateşkes ve Filistin’in işgalini sona ermesini talep eden Yahudilerin ve Filistinlilerin susturulmak istendiğini aktaran Hoban, Filistin Kongresi’nin sonlandırma ve yasaklanma kararını yanlış ve tehlikeli olarak nitelendirdi.

Hoban, kongrenin yasaklanmasının yasa dışı olduğunu ve burada keyfi davranıldığını belirterek, polisi, kongrenin düzenlendiği salonunun sahibiyle yaptığı ön görüşmede hukuka aykırı davranarak “mafya yöntemlerini” kullanmakla suçladı.

Kaynak: AA