Bahçeli: Akıncı’nın görevinden affını istemesi yegane beklentimizdir
MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli, “Mustafa Akıncı’nın onurlu ve ÅŸerefli hareket ederek görevinden affını istemesi yegane beklentimiz ve temennimizdir.” dedi.
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) CumhurbaÅŸkanı Mustafa Akıncı‘nın bir Ä°ngiliz gazetesine yaptığı “esef verici açıklamaların, sakat zihniyetini, sancılı ve skandal tutumunu bir kez daha gözler önüne serdiÄŸi”ni belirtti.
“Kıbrıs Türklüğünün tarihsel hak ve çıkarlarını namuslu ÅŸekilde savunmak yerine, Akdeniz’de karanlık hesap yapan küresel emperyalizmin deÄŸirmenine su taşıyan ve Rumların stratejik hesaplarına hizmet eden bu ÅŸahıs milli gerçeklerden bütünüyle kopmuÅŸtur.” deÄŸerlendirmesinde bulunan Bahçeli, Akıncı’nın aynı zamanda ÅŸehitlerin aziz hatıralarına cephe aldığını, acil çözüm diye taviz ve teslimiyetin provokatör sözcülüğüne heves ettiÄŸini bildirdi.
Mustafa Akıncı’nın “Ankara tarafından yutulmadan” endiÅŸe duymasının ve “Ä°kinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım” demesinin, utanmazlık olduÄŸu kadar, tamiri ve tedavisi imkansız bir Türkiye husumeti taşıdığını gösterdiÄŸini vurgulayan Bahçeli, “Bu ÅŸahıs KKTC CumhurbaÅŸkanı olduÄŸu 2015’ten bu tarafa Türk milletinin hassasiyetlerini kaşımaktan, milli duyarlılıkları tahriÅŸ ve tahrip etmekten vazgeçmemiÅŸ, geri durmamıştır. Akıncı’nın sık sık bahsettiÄŸi diyalog devriliÅŸ ve tükeniÅŸ, dile getirdiÄŸi çözüm formülü çöküş ve çürüyüştür.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin Akdeniz’de sıkıştırılmak, hatta dışlanıp egemenlik ve manevra alanlarının daraltılmak istendiÄŸi sorunlu bir dönemde KKTC CumhurbaÅŸkanı’nın çarpık tavrının, emsalsiz iÅŸgüzarlık ve iÅŸ birlikçilik örneÄŸi olduÄŸuna iÅŸaret eden Bahçeli, ÅŸu görüşlerini paylaÅŸtı:
“1959 Zürih ve Londra AntlaÅŸmalarından 1960’ta ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, 1974 Barış Harekatı’yla birlikte 1983’teki bağımsızlık ilanından bugüne kadar Türkiye’yi ilzam ve isnat eden böylesi bir teslimiyetçi zihniyete yavru vatanda çok nadir tesadüf edilmiÅŸtir. Malum olduÄŸu üzere, Adada 1968 yılından itibaren baÅŸlayan taraflar arasındaki müzakerelerden hiçbir sonuç çıkmamış, mesafe alınamamıştır. Bu kapsamda gündeme gelmemiÅŸ, müzakere masasına koyulmamış hiçbir konu baÅŸlığı kalmamıştır. Siyasi eÅŸitlik ve iki kesimlilik temelinde, eÅŸit statüde iki kurucu devlete haiz yeni bir ortaklık hukukunun tesisi için yıllarca aracılı-aracısız görüşmeler yapılmış, nafile temaslar kurulmuÅŸtur. Müzakerelerde Kıbrıs Türklüğü her zaman adil ve kalıcı bir çözümü hedeflemiÅŸ, Rum kesimi ise sürekli olarak kriz imal edip çözümsüzlüğü derinleÅŸtirmiÅŸtir. En son, 2017 tarihinde BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in inisiyatifiyle tezahür eden Ä°sviçre’deki Crans-Montana görüşmeleri Rum tarafının uzlaÅŸmaz, çeliÅŸkili ve dayatmacı duruÅŸundan mülhem çökmüştür.”
Akıncı ENOSÄ°S’in yörüngesine çoktan girmiÅŸtir
Mustafa Akıncı’nın bu gerçekleri hasıraltı edip Türkiye’yi hafife alması, hatta KKTC’nin Türkiye’ye baÄŸlanma ihtimalini korkunç olarak nitelendirmesinin, “uyuyan bir komünistin ayaklanarak EOKA diline tutunmasından” baÅŸka manaya gelmeyeceÄŸine vurgu yapan Devlet Bahçeli, “Ana vatan-yavru vatan ayrımına karşı çıkan, Türkiye’ye ekonomik bağımlılığı azaltmak için Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin desteÄŸine ihtiyaç duyduÄŸunu küstahça seslendiren ve gizli niyetlerini itiraf eden Akıncı ENOSÄ°S’in yörüngesine çoktan girmiÅŸtir.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kıbrıs Türklüğünü Rum planlarına zincirleyip tutsak etmek maksadıyla elinden geleni ardına koymayan Mustafa Akıncı Türkiye’ye ve Türk milletine şükran duyması gerekirken sırtını dönmüş, yüzünü de zalimlere çevirmiÅŸtir. Bu ayıp ve ahlaksızlığın hiçbir vicdanda, hiçbir siyasi anlayışta yeri olamayacaktır. Mustafa Akıncı’nın iÅŸgal ettiÄŸi koltuÄŸa layık olmadığı açıktır. Bu nedenle CumhurbaÅŸkanlığından derhal istifa ederek emaneti Kıbrıs Türklüğünün iradesine tevdi etmesi kaçınılmaz ve hayati bir sorumluluktur. Akıncı ve yandaÅŸları unutmamalıdır ki Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır. BeÅŸparmak DaÄŸları’na dökülen ÅŸehit kanları hiçbir ÅŸart altında silinmeyecek, kutlu ceddimizin emanetleri çiÄŸnetilmeyecektir. Mustafa Akıncı’nın rahatsızlığı geçmeyecekse, Türklüğe kuÅŸkulu bakışı bitmeyecekse bundan sonraki hayatına Güney Kıbrıs Kesimi’nde devam etmesi daha makul ve mantıklı bir tercih olarak önünde durmaktadır. Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarıyla oynayan karşısında Türk milletinin tamamını bulacaktır. Mustafa Akıncı’nın onurlu ve ÅŸerefli hareket ederek görevinden affını istemesi yegane beklentimiz ve temennimizdir. Kıbrıs Türklüğünün hak ve çıkarları, varlık ve bağımsızlık deÄŸerleri uÄŸruna hayatları boyunca mücadele eden, ÅŸehit olan baÅŸta CumhurbaÅŸkanımız Sayın Rauf DenktaÅŸ olmak üzere, bütün ÅŸehitlerimize ve ebediyete irtihal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.”
Kaynak: AA