Çelik: Cunta çağrılarının arkasında Yassıada rejimi vardır

Çelik Cunta çağrılarının arkasında Yassıada rejimi vardır

Çelik Cunta çağrılarının arkasında Yassıada rejimi vardır

AK Parti Sözcüsü Çelik, “Cunta çaÄŸrılarının arkasında her zaman için Yassıada rejimi vardır.” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bir iktidarı siyaset yaparak seçimle göndermek istemek her muhalefetin demokratik hakkıdır ama ‘seçimle ya da baÅŸka yollarla gidecek‘ demek bunun Türkiye tarihindeki anlamı bellidir. Bu millete karşı silah çekmenin, milletin iradesine karşı suikast giriÅŸiminde bulunmanın referansıdır.” dedi.

Çelik, Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında video konferansla gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Toplantıda iç ve dış siyasi olayları değerlendirdiklerini söyleyen Çelik, koronavirüsle mücadele konusunda yapılan çalışmalar ve alınan tedbirlerin de incelendiğini kaydetti.

Çelik, dünyadaki koronavirüs durumunu takip ettiklerini, bunun Türkiye’ye yansımalarını deÄŸerlendirdiklerini ifade etti.

VatandaÅŸların tedbirlere uymasıyla bir normalleÅŸme sürecinin konuÅŸuyor olmasının son derece önemli olduÄŸunu belirten Çelik, “Tedbirlere ne kadar çok uyarsak normalleÅŸme o kadar azami derecede mümkün olacak. Bütün vatandaÅŸlarımızın saÄŸlığını, sıhhatini gözeterek bu kolaylaÅŸtırıcı birtakım adımların atılması bizi kesinlikle rehavete sevk etmemelidir. EÄŸer rehavete sevk ederse onun sonrasında daha ciddi önlemler alınma durumunda kalınabilir.” diye konuÅŸtu.

Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Çelik, “Ä°nsan odaklı saÄŸlık politikası olmayan, sadece iri devlet olan birtakım devletlere nazaran nasıl güçlü bir mücadele verdiÄŸimizi hep beraber görmüş olduk.” ifadelerini kullandı.

Çelik, son 10 gündür Türk siyasi tarihi açısından kayıtlara geçmesi gereken bir tartışmanın yaÅŸandığını, bunun en son örneÄŸinde, internet sitesindeki yazarın CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı merhum BaÅŸbakan Adnan Menderes’in akıbeti ile tehdit eden bir yazısının çıktığını ifade etti.

Bunun aylar evvel bir askeri bürokratın TBMM’ye saldırısı ile baÅŸladığını, Meclisin yasa yapma hakkını gasbeden bir yaklaşım ortaya koyduÄŸunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

“Maalesef bildiÄŸimiz bir parti iÅŸte her zaman olduÄŸu gibi vesayet süreçlerine verdiÄŸi desteÄŸi burada da gösterdi. Arkasından çok bildiÄŸimiz bir ÅŸey vardır; Türkiye’de belli odaklar, bunlara ben ‘demokrasiyi felç etme örgütü’ diyorum, bunların bazıları, bazı barolarda olurlar, bazı derneklerde olurlar, bazı partilerde olurlar ama yatay kesen bir örgüttür bütün bu yapıları. Devletin bürokrasisinde olurlar, bazen 367 kararıyla önümüze çıkarlar, bazen iÅŸte 27 Nisan muhtıra teÅŸebbüsüyle önümüze çıkarlar, çeÅŸitli ÅŸekillerde kendilerini gösterirler. Bazen bir baro açıklamasıyla kendilerini gösterirler. Bunun en acısı Yüce Meclis çatısı altındaki bazı milletvekillerinin bu demokrasiyi felç etme örgütünün gönüllü militanları olmasıdır. Bunlar bildikleri yola baÅŸvurarak yine bir rejim tartışması açmaya çalışıyorlar. SeçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanlığı makamına, milletin oyunu beÄŸenmeyerek milli iradeyi beÄŸenmeyerek ‘saray rejimi’ demeye baÅŸladılar.”

Benzer ifadelerin merhum Menderes ve merhum CumhurbaÅŸkanı Turgut Özal’la ilgili de söylendiÄŸini hatırlatan Çelik, bunun aynı ÅŸey olduÄŸunu bildirdi.

“Saray rejimi” tartışmasının yeni olmadığını, TBMM’ye girdikleri ilk dönemde milli eÄŸitim ve dış politikayla ilgili sürekli rejim tartışması çıkarılmaya çalışıldığını hatırlatan Çelik, ÅŸunları kaydetti:

“Bir gün çok iyi hatırlıyorum, bir CHP grup baÅŸkanvekili, iktidarımızın ilk döneminde ‘Bu Meclisi biz bile açık tutamayız.’ gibisinden bir sözle grubumuzu tehdit ederek merhum Menderes zamanındaki bir tartışmaya gönderme yapmıştı. Yine çok iyi hatırlıyorum tarım politikasıyla ilgili bir meseleyi tartışırken bile meseleyi bir rejim tartışmasına çevirmiÅŸlerdi. Dolayısıyla bu bizim bildiÄŸimiz ve mücadele ettiÄŸimiz bir yöntemdir. Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin önündeki en büyük fitnelerden, en büyük engellerden bir tanesidir. Meclis iradesine saldırarak baÅŸlayan bu süreç arkasından bazılarının antidemokratik müdahaleleri dillendirmesi ile sürdü.”

CHP’de grup baÅŸkanvekilinden il baÅŸkanına kadar antidemokratik imalarda bulunanların olduÄŸunu ifade eden Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

“ÖrneÄŸin şöyle bir cümleyi Türkiye’deki siyasi tarihin idrakine sahip, Türkiye’deki yaÅŸanmış, ödenmiÅŸ bedellerin vicdanına sahip hiç kimsenin kurmaması gerekir: ‘Bu iktidar seçimle ya da baÅŸka bir ÅŸekilde gidecek.’ cümlesi. Bir iktidarı siyaset yaparak seçimle göndermek istemek her muhalefetin demokratik hakkıdır ama seçimle ya da baÅŸka yollarla gidecek demek bunun Türkiye tarihindeki anlamı bellidir. Bu millete karşı silah çekmenin, milletin iradesine karşı suikast giriÅŸiminde bulunmanın referansıdır. Maalesef bugün bunun halen bu cüretle yapılıyor oluÅŸu esasında demokrasimizi ve biricik Cumhuriyet’imizi, Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak konusunda ne kadar teyakkuzda olmamız gerektiÄŸini bize bir kere daha söylemektedir.”

“Cunta çaÄŸrılarının arkasında her zaman için Yassıada rejimi vardır”

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun bir gazeteciye verdiÄŸi beyanatta “Darbeden bahsedilmesini doÄŸru bulmuyorum.” dediÄŸini aktaran Çelik, ÅŸunları söyledi:

“Biz de iÅŸte bunu söylüyoruz aylardır. ÇeÅŸitli örnekler veriyoruz, sadece bu koronavirüs sonrası deÄŸil öncesinde de ‘Åžu milletvekiliniz, ÅŸu sözcünüz, ÅŸu mensubunuz bakın darbe çaÄŸrısı yapıyor.’ ya da ‘Bu son 10 gündür bunlara karşı bir ÅŸey söyleyecek misiniz?’ diye, bunlara karşı herhangi bir ÅŸey söylenmiyor. Biz demokrasimiz ve cumhuriyetimiz konusundaki hassasiyetle bunları gündeme getirdiÄŸimizde de ‘Bu tartışmaları niye yapıyorsunuz, baÅŸka ÅŸeyleri mi örtbas etmek istiyorsunuz.’ diyorlar. Biz asıl bu cunta çaÄŸrılarıyla Cumhuriyet’imizin ve demokrasimizin kazanımlarının örtbas edilmesine direniyoruz.

Tabii cunta çaÄŸrılarının arkasında her zaman için Yassıada rejimi vardır. Åžunu unutmayın, Türk siyasi tarihinde temel konulardan bir tanesidir bu; kim rejim tartışması açıyorsa meÅŸru siyaset alanını bir rejim tartışmasının içine çekmek istiyorsa muhakkak surette zihninin arka planında Yassıada rejimini yeniden hayata geçirme stratejisi vardır. Bu her zaman böyle olmuÅŸtur. Bunun yöntemi, bunun güzergahı, bunun yol haritası bizce malumdur, milletimizce malumdur.”

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir