Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sınırlarımızdaki güvenlik hattını tamamlayarak çirkin hesapları bir kez daha bozacağız
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “(Terörle mücadele) Sınırlarımızdaki güvenlik hattını tamamlayarak sinsi ve çirkin hesapları bir kez daha bozacağız.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.
Buradaki konuÅŸmasına, Kumluca ve Finike’deki sel felaketinde zarar görenlere geçmiÅŸ olsun dileyerek baÅŸlayan ErdoÄŸan, devletin tüm kurumlarıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
ErdoÄŸan, Allah’tan Türkiye’yi ve insanları her türlü afetten, kazadan, beladan muhafaza etmesini diledi.
Son Kabine Toplantısının ertesi günü turizmcilerle bir araya gelerek Türkiye’ye yaptıkları katkılardan dolayı sektör mensuplarına teÅŸekkür ettiklerini anımsatan ErdoÄŸan, AÄŸrı-Hamur-Tutak-Patnos yolunun açılışına canlı baÄŸlantıyla katıldıklarını kaydetti.
Aralık ayının ilk gününde Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yaptıklarını hatırlatan ErdoÄŸan, ÅŸehir ziyaretlerinin 3 Aralık’taki durağı Åžanlıurfa’da, sokaklardan meydana kadar her yerde milletle coÅŸkulu ve samimi bir ÅŸekilde kucaklaşıp, hasret giderdiklerini söyledi.
Türkiye Ä°ÅŸveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Kurulu’nda iÅŸverenlerle dünden bugüne ve yarına Türkiye ekonomisini deÄŸerlendirdiklerini dile getiren ErdoÄŸan, cuma günü TRT World Forum toplantısında iletiÅŸimden siyasete, dünyada olup bitenlerle ilgili görüşleri katılımcılarla paylaÅŸtıklarını ifade etti.
Türkiye’yi ziyaret eden Bulgaristan CumhurbaÅŸkanı Rumen Radev ile kapsamlı ikili ve heyetler arası görüşmeler yaptıklarını belirten ErdoÄŸan, cumartesi günü gittikleri Samsun’da vatandaÅŸlarla bir araya gelip, toplu açılış yaptıklarını kaydetti.
ErdoÄŸan, bu sabah Ä°stanbul’da katıldıkları Türkiye Ä°novasyon Haftası etkinliÄŸinde, Türkiye’nin düşünen, tasarlayan, üreten gücünü bir kez daha görme imkanı bulduklarını aktardı.
Riyaset ettikleri çok sayıda toplantı, yaptıkları kabuller, çeÅŸitli liderlerle gerçekleÅŸtirdikleri telefon görüşmeleri ile Türkiye’ye ve millete hizmetle dolu iki haftayı geride bıraktıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, “Bu hafta da yurt içinde ve yurt dışında planladığımız çok sayıda programla ülkemize eser kazandırmayı, milletimize hizmet etmeyi sürdüreceÄŸiz.” dedi.
“100’üncü yılı 2023’e yakışır ÅŸekilde kutlayacağız”
Dünya ile birlikte Türkiye’yi de etkisi altına alan Kovid-19 salgını sebebiyle, Milli Mücadele’nin sembolü pek çok hadisenin 100’üncü yıllarını arzu ettikleri coÅŸkuyla deÄŸerlendiremediklerini hatırlatan ErdoÄŸan, “Samsun’dan Erzurum’a, Sivas’tan Ankara’ya uzanan Milli Mücadele adımlarının her biri bizim için aynı zamanda geçmiÅŸten geleceÄŸe bir muhasebe vesilesidir. Anadolu’daki son devletimiz, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını 2023’te ÅŸanına yakışır ÅŸekilde kutlayacağız.” diye konuÅŸtu.
“Tabii Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının sevincini yaÅŸamak, öyle sadece lafla, sözle, ÅŸiirle, ÅŸarkıyla olmaz. Bizim için Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı demek, istiklalimize ve istikbalimize yakışır eser ve hizmetlerle milletimizin karşısına çıkmak demektir.” ifadelerini kullanan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“GeçtiÄŸimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri, sadece Cumhuriyetimizin ikinci asrına hazırlık altyapısı olarak görüyoruz. Asıl büyük atılımlarımızı Türkiye Yüzyılı baÅŸlığı altında 2023’ten baÅŸlayarak önümüzdeki yıllar içinde gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Savunma sanayi baÅŸta olmak üzere, enerjiden tarıma çok sayıda projemizi, milletimizin ve devletimizin emrine sunma tarihi olarak 2023’ü belirlememizin gerisinde iÅŸte böyle bir saik var. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak tarihi bir dönüşümün içine girdiÄŸi bir dönemde, Türkiye Yüzyılı Vizyonu çok daha hayati önem kazanmıştır. Tabii bunun için önce kendi içimizde mutlaka hayata geçirmemiz gereken hususlar bulunuyor. Birincisi, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında vaktimizi ve enerjimizi boÅŸa tüketen, ortak geçmiÅŸimize haksızlık mahiyetindeki tartışmaları artık geride bırakmalıyız. Sürekli aynı ÅŸeyleri yaparak, her seferinde farklı sonuçlar ummak, saÄŸlıklı bir zihnin hayata ve siyasete bakış tarzı olamaz.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yönetim sistemi tartışmalarından, Türkiye’yi bugüne getiren ve geleceÄŸe taşıyacak olan büyük projelere yaklaşıma kadar, bu saÄŸlıksız bakış açısının örneklerini hala görmenin kendilerini üzdüğünü dile getirdi.
“Enerjimizi seferber etmeliyiz”
Yokluk ve yoksulluk içinde kurulan Cumhuriyetin meÅŸruiyet kaygısının da kendi ayakları üzerinde durma sorununun da kalmadığının altını çizen ErdoÄŸan, “Bunun için yakın tarihte olup bitenlere dair kiÅŸisel görüşlerimiz ne olursa olsun, artık hep birlikte ortak geleceÄŸimize odaklanmalı, vaktimizi ve enerjimizi bu doÄŸrultuda seferber etmeliyiz.” dedi.
“Gönül sultanının ‘Yüzde ısrar etme, doksan da olur, insan dediÄŸin noksan da olur’ tavsiyesine uygun ÅŸekilde yaÅŸananları olduÄŸu gibi kabul edip, önümüze bakmamız gereken bir döneme girdik.” diyen ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarihimizi bir kavga, ayrışma, öfke alanı olmaktan çıkartıp, Türkiye Yüzyılına umutla, heyecanla, kararlılıkla bakabildiÄŸimiz ölçüde bu aziz millete sorumluluÄŸumuzu hakkıyla yerine getirebiliriz. CoÄŸrafyamızda Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve oradan Cumhuriyete uzanan kadim tarihimizin bize bıraktığı mirasın üzerinde inÅŸa edeceÄŸimiz Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı, nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz. Bu mücadeleyi de ancak 85 milyon hep birlikte yürüterek, kalbi ve gözü bize dönük olan tüm dostlarımızla, kardeÅŸlerimizle, mazlumlarla, tüm insanlıkla el ele vererek, baÅŸarıya ulaÅŸtırabileceÄŸimize inanıyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı için hayal ettiÄŸimiz hedeflere ulaÅŸabilmemizin olmazsa olmaz ÅŸartı, milli iradenin üstünlüğü ilkesini herkesin kabul etmesi ve buna uygun ÅŸekilde davranmasıdır. Vatan toprakları üzerindeki varlığımızı, her devirde farklı görünümler ile karşımıza çıkan sömürgeci emperyalist güçlere karşı verdiÄŸimiz cansiperane mücadeleye borçluyuz. Bugün de ülkemizin ve milletimizin üzerinde karanlık hesaplar yapan emperyalist yapılara karşı aynı mücadeleyi tek vücut, tek yürek olarak vermek mecburiyetindeyiz.”
“Milli irade gücünü ispatladı”
Yaşanan onca badireye rağmen hala milli iradenin gücü yerine, emperyalistlerin inayetine bel bağlamanın, tarihten ders almamak olduğunun altını çizen Erdoğan, milletin, vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, ekonomik tetikçilere karşı verdikleri mücadelede yanlarında yer alarak hem milli iradenin gücünü ispatladığını hem de ne istediğini açıkça gösterdiğini söyledi.
“Siyaseti halka dayanarak yapmak yerine, küresel vesayet araçlarının ülkemizdeki temsilciliÄŸine soyunarak yürütmeye kalkmak, bir asırlık Cumhuriyet tecrübesinden nasiplenmemek demektir.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, demokrasinin de kalkınmanın da yerli ve milli bir anlayışla ilerletilmesi gerektiÄŸine iÅŸaret etti.
ErdoÄŸan, Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulan, başörtüsü özgürlüğünü teminat altına almayı ve aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi teklifinin, Türkiye’nin sorunlarını milli iradenin gücüyle çözme kararlığının son örneÄŸi olduÄŸunu belirtti.
“Demokrasi, hak ve özgürlükler gibi kavramları samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz.” diyen ErdoÄŸan, böylece Türkiye’nin, vesayet döneminin en can acıtıcı tartışma konusunu gündeminden çıkararak geleceÄŸine daha güvenle bakabileceÄŸi iklime gireceÄŸini vurguladı.
Türkiye Yüzyılı’na girilirken üzerinde önemle durulması gereken bir konunun da milli meselelerde birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde hareket edilmesinin baÅŸarılması olduÄŸunu aktaran ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“BaÅŸkalarını bilmeyiz ama bu ülkenin hiçbir vatandaşının baÅŸka devleti, baÅŸka vatanı yoktur. Ä°ÅŸte bunun için her fırsatta ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyoruz. Bu dört umde, 85 milyonun her birini kucaklayan, her birinin hayallerini, umutlarını, beklentilerini ifade eden, her birinin kalbinin en müstesna yerinde özenle yaÅŸattığı deÄŸerlerdir. Farklılıklarımızın, rekabet alanlarımızın, hırslarımızın, heveslerimizin hiçbirini bu deÄŸerlerin üstüne çıkartmamalıyız. Bu deÄŸerler etrafında, hayır ve hizmette yarışarak Türkiye Yüzyılı’nı beraberce oluÅŸturmalı ve inÅŸa etmeliyiz. Gençlerimizin özgürlük ve hakkaniyet temelinde ÅŸekillenen zihin ve gönül dünyalarına girdikçe önümüzdeki dönemde vaktimizi ve enerjimizi doÄŸru ÅŸekilde kullanacağımıza, milli iradenin üstünlüğünden geri adım atılmayacağına, birlik ve beraberliÄŸimizin giderek güçleneceÄŸine, yıkıcı deÄŸil yapıcı rekabetle Türkiye Yüzyılı’nda yol alacağımıza yürekten inanıyorum.”
Türkiye ile ilgili değerlendirme yaparken küresel krizlerin ve fırsatların ortaya çıkardığı fotoğrafı ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, küresel sağlık krizini küresel güvenlik krizinin izlediğini, bunlarla bağlantılı siyasi, ekonomik, sosyal sarsıntıların derinden hissedildiği bir dönemde doğru tespitler ve doğru hamlelerle yol yürünmesi gerektiğini dile getirdi.
ErdoÄŸan, saÄŸlık ve güvenliÄŸin yanı sıra enerjiden gıdaya insanlığın temel ihtiyaçlarıyla ilgili sorunların giderek arttığını, Türkiye’yi bu genel gidiÅŸten ayrıştıracak çalışmalara ağırlık verdiklerini anlattı.
“Sinsi ve çirkin hesapları bir kez daha bozacağız”
Hükümetleri döneminde kurdukları altyapının hayati öneminin, her krizde biraz daha iyi anlaşıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Hiç şüphesiz bu süreçte bizim de ciddi bedeller ödememize yol açan sıkıntılarımız oldu. Bu sorun bir dönem sınırlarımıza dayanan, ÅŸehirlerimizi tehdit eden terör saldırılarıydı. Kararlılık ve cesaretle uygulamaya koyduÄŸumuz yeni güvenlik stratejimizle, terör örgütleriyle mücadelemizi, tehditleri kaynağında yok ederek yürütmeye baÅŸlayarak bu sorunun üstesinden önemli ölçüde geldik. Son dönemde verdiÄŸi ağır kayıplara raÄŸmen sadırlarını yeniden artırmaya çalışan terör örgütünü bu ÅŸekilde hareket etmeye yönelten sebepleri biliyoruz. Ä°nÅŸallah sınırlarımızdaki güvenlik hattını tamamlayarak bu sinsi ve çirkin hesapları bir kez daha bozacağız.”
Küresel krizlerin tetiklediği bir diğer sorunun enflasyon ve hayat pahalılığı olduğuna işaret eden Erdoğan, bu sorunun da iç ve dış sebeplerinin bulunduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Emtia fiyatlarındaki yükseliÅŸin en belirgin faktörü olan dış sebeplerin istikrara kavuÅŸmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçeride ise kimi panikten, kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetlerdeki artışla izah edilemeyen fahiÅŸ fiyat artışlarına maruz kaldığımız bir gerçektir. Sevindirici olan ise tüm bu tablo içerisinde Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürmesidir. Bugün açıklanan ekim ayı iÅŸsizlik rakamları istihdamdaki artışın devam ettiÄŸini göstermektedir. Ä°stihdamın 31,2 milyonu bulduÄŸu, ihracatın 250 milyar doları geçtiÄŸi, onca badireye raÄŸmen döviz rezervlerimizin arttığı dönemde asıl zor olanı baÅŸarırken daha kolay konularda kendi ayağımıza kurÅŸun sıkamayız. Buradan hem vatandaÅŸlarımıza, üreticilerimize, perakendecilerimize, gayrimenkul ve araç sahiplerine, menkul kıymet ticareti yapanlara seslenmek istiyorum, ülkenize güvenin, ülkenize sahip çıkın, ülkenize destek verin. Kısa vadeli endiÅŸeleriniz ve kazanç kaygılarınızla ülkenizin geleceÄŸine zarar verecek her türlü tasarruftan uzak durun. Elbette herkes alın terinin karşılığı olarak kazanacak, elbette herkesin varlığı gayretinin neticesi olarak deÄŸerlenecek ama ülkenin ve milletin kaybettiÄŸi bir ortamda bireylerin kazancı gibi gözüken hesaplar bir aldatmacadan ibarettir.”
“Türkiye Yüzyılı Vizyonunu bir avuç muhterisin kazanç hırsına kurban etmeyeceÄŸiz”
“ÃœrettiÄŸi, sattığı, maliki olduÄŸu malı veya hizmeti akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik iÅŸleyiÅŸe zarar verecek ÅŸekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine de kaybettirdiklerini unutmamalıdır.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, bu yaklaşımı enflasyonun düşüşe geçtiÄŸi bir dönemde sergileyenlerin kendi bindikleri gemiyi kendi elleriyle deldiÄŸini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yıllık enflasyonun birkaç ay içinde yüzde 40’lı rakamlara ineceÄŸi ortada ve fiyatlamaların mevcut yüzde 80’li rakamlara göre yapıldığı bir gerçekken hala etiketlerin baÅŸka hesaplamalara göre belirlenmesi doÄŸru deÄŸildir. Asgari ücret, memur ve emekli maaÅŸları baÅŸta olmak üzere çalışanların refah seviyelerindeki gerilemeyi telafi etme yönündeki gayretlerimizin enflasyon maskesinin ardına sığınan haramzadelerce akamete uÄŸratılmasına rıza gösteremeyiz. Yılbaşında bu çerçevede ortaya çıkacak her hareketlenmeyi yakından izleyecek, reel ekonomik iÅŸleyiÅŸe aykırı her geliÅŸmeyi belirleyecek, insanımızın hakkına el uzatanları buna piÅŸman edeceÄŸiz. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının ortak geleceÄŸi, ortak menfaati bizim için her bir ferdin kiÅŸisel kazanç hırsından önemlidir. Enflasyonu hedeflediÄŸimiz ÅŸekilde 2023 sonunda yüzde 20’ler seviyesine, 2024’te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Açıkça söylüyorum, herkes hesabını 2023’te yüzde 20’ler seviyesinde enflasyona göre yapsın. Aksi yönde hareket edenlere hükümet olarak biz kendi yetkilerimizi, milletimiz de tercihleriyle kendi iradesini kullanarak gereken cevabı verecektir. Ãœlkemizin bunca fedakarlıkla eÅŸiÄŸine getirdiÄŸimiz Türkiye Yüzyılı Vizyonunu, bir avuç muhterisin kazanç hırsına kurban etmeyeceÄŸiz. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum, biz hiç kimsenin iÅŸine, gücüne, alışına, satışına, kazancına, karına karşı deÄŸiliz. Karşı olduÄŸumuz tek ÅŸey sadece ekonomik kuralların deÄŸil, akıl ve vicdan sınırlarının da dışına taÅŸan niyetler ve eylemlerdir. Piyasa denilen ve hukuki kurallarla birlikte insani reflekslerle de çalıştığına inandığım mekanizmanın vatandaÅŸlarımızın sabrını daha fazla zorlamayacağına inanıyorum.”
Erdoğan, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yatırımcıyı teşvik etmeye, istihdamı desteklemeye, üreticinin ve ihracatçının yanında yer almaya devam edeceklerini belirtti.
“Unutmayın en pahalı malın olmayan mal, en pahalı hizmetin eriÅŸilemeyen hizmet olduÄŸu gerçeÄŸini asla aklımızdan çıkarmadan giriÅŸimcilerimize omuz vereceÄŸiz” açıklamasında bulunan ErdoÄŸan, “Yeter ki ülkenin çıkarına, hükümetin programına, vatandaşın hakkına göz dikenlere fırsat verilmesin. Yeter ki kısır hesaplar uÄŸruna Türkiye’nin tökezlemesini bekleyenlerin deÄŸirmenlerine su taşınmasın. DiÄŸer tüm sıkıntıların, sorunların üstesinden gelecek imkana da güce de dirayete birikime de hamdolsun sahibiz.” ifadesini kullandı.
KonuÅŸmasında, “GeçtiÄŸimiz günlerde kamuoyunda haklı ÅŸekilde tepkiye yol açan bir kızımızın erken yaÅŸta evliliÄŸi ile öncesinde ve sonrasında yaÅŸanan acılar hususundaki görüşlerimi de sizlerle paylaÅŸmak istiyorum” diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:
“Åžu ana kadar arkadaÅŸlarım gereken gayretleri gösterdiler, gereken çalışmaları, ilgili bakanlarımız yaptılar. Ama bunları görmezden gelen bir muhalefet söz konusu. Her ÅŸeyden önce günümüz ÅŸartlarında 13 yaşında niÅŸan, 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün deÄŸildir. Hele hele daha küçük yaÅŸlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. MaÄŸdur, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza baÅŸvurduÄŸu andan itibaren kurumlarımız bu konuyu sahiplenmiÅŸtir. İçiÅŸleri Bakanlığımız tarafından yürütülen soruÅŸturmanın ardından konu yargıya intikal etmiÅŸtir. Bu aÅŸamada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız maÄŸdur için avukat temin etmiÅŸ, hukuki süreci yakından takip etmeyi sürdürmüştür. Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığımız, iddiaları tüm boyutlarıyla ve belgeleriyle soruÅŸturarak iddianamesini hazırlamıştır. Davayla ilgili ilk duruÅŸmanın yakında yapılması bekleniyor.
Konu, tüm bu süreçlerin ardından kamuoyunun gündemine gelmiÅŸtir. Bir baÅŸka ifadeyle mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımızın, kurumlarımızın tamamı süreci titizlikle takip etmiÅŸ, gereken her türlü iÅŸlemi bihakkın yerine getirmiÅŸtir. GeçmiÅŸteki ihmaller ve eksikler de soruÅŸturma kapsamında ele alınmış, gereken adımlar atılmıştır. Ãœlkemizde çocuklara yönelik taciz, tecavüz, reÅŸit yaÅŸa ulaÅŸmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi biz kimseye sorgulatmayız. Türkiye’de bu konuyla ilgili en önemli hukuki ve fiili reformlar, bizim hükümetlerimiz döneminde hayata geçirilmiÅŸtir.”
“Meseleyi hala dinimizle iliÅŸkili hale getirmek ancak art niyet ürünü olabilir”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Bay Kemal, sen bunlardan anlamazsın, senin böyle bir hassasiyetin de yok. Söyleyeceklerim var, ÅŸimdi kendini ona göre ayarla, kendine ona göre de çeki düzen ver.” sözlerini sarf etti.
Son hadisede de aynı hissiyatla hareket ettiklerini, aynı tutumu ortaya koyduklarını, ilk günden itibaren aynı kararlılıkla davrandıklarını vurgulayan Erdoğan, ancak bu konudaki tartışmalarda gördükleri bir riyakarlıktan duydukları rahatsızlığı da ifade etmek istediğini dile getirdi.
“Her ÅŸeyden önce böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak en hafif ifadesiyle ahlaki olmayan bir çarpıtmadır” deÄŸerlendirmesinde bulunan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığımızın en üst düzeyde görüşünü dile getirdiÄŸi, yanlışlığını belirttiÄŸi, kınamasını yaptığı bu meseleyi hala dinimizle iliÅŸkili hale getirmek ancak art niyet ürünü olabilir. Esasen biz niyet okumasını doÄŸru bulmayan bir anlayışa sahibiz. Benzer baÅŸka olaylarda suçun ÅŸahsiliÄŸi ilkesini önümüze çıkartanların bu hususta yaptıkları genellemeler, bizi mecburen niyetleri sorgulamaya itmektedir. Åžayet, niyet maÄŸdurun hakkını savunmaksa biz bunu zaten yapıyoruz, sonuna kadar da yapacağız ama biz bu çevrelerden, mesela PKK’nın, annelerinin kucağından kaçırıp daÄŸa götürdüğü, eline silah verdiÄŸi, liderlerinin her türlü istismarına maruz bıraktığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz.
Bay Kemal; Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? Kızları, 12-13 yaşında yavruları evlerinden, ellerinden alıp kaçırılan bu gözü yaÅŸlı anneleri acaba kaç kere ziyaret ettin? Mesela yine bir siyasi partinin teÅŸkilatlarında ve belediyelerinde yaÅŸanan onlarca benzer istismar iddiasının üzerine de aynı kararlılıkla gitmesini bekliyoruz. Hadi gidin bakalım, bunu da yap. Mesela, 12-13 yaşındaki kız çocuklarımızın teÅŸhir vitrini haline dönüşen sosyal medya mecralarına, benzer rezilliklerin yuvası durumundaki mekanlara karşı yürüttüğümüz mücadeleye de destek bekliyoruz. Diyarbakır annelerinin evlatlarını örgütün pençesinden kurtarmak için verdikleri mücadeleyi yıllardır göz ardı edenlerin bu konuda sergiledikleri ataklığın sadece insani ve ahlaki ilkelerden kaynaklandığına nasıl inanacağız? Kendilerine yakın gördükleri bir kurumdaki daha rezil istismar olayını örtmek için suçun ÅŸahsiliÄŸi ilkesinin ardına saklananların, son hadiseyi dindar kesimlerin tamamını rencide etmenin aracı haline getirmeye çalışmaktaki samimiyetine nasıl inanacağız?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mağdurun ilk başvurusundan itibaren tüm kurumlarda meseleyi zaten sahiplendiklerine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Adalet Bakanlığımızla, İçiÅŸleri Bakanlığımızla, Aile Bakanlığımızla takipçisi olduk ve takipçisiyiz. Bu konuda tepkisini gösteren her vatandaşımızın hassasiyetinin başımızın üzerinde yeri vardır. Öyle sırtınızı parlamentoda dönmek suretiyle siz benim bakanıma ders veremezsiniz. Siz sırtınızı dönmekle aslında baÅŸka ÅŸeyler yaptığınızın da farkında deÄŸilsiniz. Biz PKK’nın istismar ettiÄŸi çocuklarımıza, parlamentodaki uzantılarına, kendi bünyelerindeki taciz, tecavüz olaylarına, sosyal medya ve benzeri mecralardaki rezilliklere göz yumanların, bu hadise üzerinden insanlarımızın bir kısmının deÄŸerlerine saldırarak onlara linç uygulamaya kalkışmasına rıza göstermiyoruz. VatandaÅŸlarımız müsterih olsun. Her türlü haksızlık, hukuksuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlık gibi bu konuyu da her seviyede takip etmeyi ve neticelendirmeyi sürdüreceÄŸiz.”
“Yer altı doÄŸal gaz depolama tesislerinin kapasitesini 10 milyar metreküpe çıkartacağız”
ErdoÄŸan, enerjinin her alanında son 20 yılda çok önemli geliÅŸmeler kaydettiklerini anımsatarak, 2020’de uzun zamandır hasretle beklenen müjdeyi, Fatih sondaj gemisinin Tuna-1 kuyusunda yaptığı keÅŸifle verdiklerini ifade etti.
Ardından gelen yeni keşiflerle birlikte bugün 540 milyar metreküplük bir rezerve ulaşıldığını belirten Erdoğan, bölgedeki yeni keşiflerle ilgili gelişmeleri, çalışmalar nihayete erdiğinde kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceklerini söyledi.
“Åžu anda bütün dikkatimizi, yerli gazımızı Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizle buluÅŸturmaya hasretmiÅŸ durumdayız” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, günlük 10 milyon metreküp gaz üretimine baÅŸlanacağını ve bunun 40 milyon metreküpe kadar çıkartılacağını bildirdi.
Karadeniz’de Fatih, Yavuz ve Kanuni ile birlikte 51 geminin faaliyet gösterdiÄŸini aktaran ErdoÄŸan, ayrıca karada ve denizde 8 bin kiÅŸinin kesintisiz çalıştığını anlattı.
Denizin 2 bin 200 metre altına 170 kilometrelik boru yerleştirme işlemini tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, ilk keşfini yaptıkları Tuna-1 kuyusundan itibaren 15 arama, tespit ve üretim kuyusunun sondajını bitirdiklerini hatırlattı.
Gazı karada iÅŸleyecek Filyos DoÄŸal Gaz Ä°ÅŸleme Tesisi’nin yüzde 85’ini tamamladıklarını, Batı Karadeniz Gaz Ölçüm Ä°stasyonu ile gazı ulusal ÅŸebekeye baÄŸlayacak 36 kilometrelik boru hattının inÅŸasını bitirdiklerini ve testlere baÅŸladıklarını belirten ErdoÄŸan, sadece Karadeniz gazıyla yetinmediklerini, boru hatlarını, gaz depolama tesislerini de geliÅŸtirdiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 7 uluslararası petrol ve doğal gaz boru hattına, ikisi kara, ikisi deniz 4 LNG tesisine, 2 yer altı doğal gaz depolama tesisine sahip olunduğunu dile getirdi.
Yer altı doÄŸal gaz depolama tesislerinin kapasitesinin yaklaşık 6 milyar metreküpe ulaÅŸtığını bildiren ErdoÄŸan, “Bunu 10 milyar metreküpe çıkartacağız.” açıklamasında bulundu.
Düzce ve çevresinde 23 Kasım’da yaÅŸanan depremin etki alanındaki esnaf ve sanatkarlara müjdeleri olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, “Depremden doÄŸrudan zarar görüp görmediklerine bakılmaksızın bölgedeki esnaf ve sanatkarımızdan Halkbanktan Hazine ve Maliye Bakanlığı destekli kredi kullanmış olanların ödemeleri üç ay süreyle ertelenmiÅŸtir. Böylece 7 binden fazla esnaf ve sanatkarımız, 700 milyon liralık bir kredi geri ödeme yükünü 3 ay süreyle erteleme imkanına kavuÅŸmuÅŸtur. Erteleme kararımızın Düzce’deki hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Üniversite öğrencilerine de müjdeleri olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bugünkü son müjdemizi de üniversite öğrencilerimize vermek istiyorum. Yükseköğrenim öğrencilerimizin kredi burs miktarını hatırlayın, biz göreve geldiÄŸimizde ne veriyorlardı? 45 liracık. Verdikleri buydu. Bu yıl itibarıyla lisansta 850 lira idi, ÅŸimdi bunu 850 liradan 1250 liraya çıkarıyoruz. Yüksek lisansta 1700 liraya, doktorada 2 bin 550 liraya yükseltmiÅŸtik. Ayrıca geçtiÄŸimiz temmuz ayında daha önce kredi almış öğrencilerimizin geri ödemelerindeki TEFE, TÃœFE oranlı güncellemelerin tamamını silerek sadece ana para ödemesini saÄŸlayan bir düzenlemeye gittik. Böylece 3,3 milyon öğrencimizi 27 milyar liralık bir maddi yükten kurtardık. Bununla kalmadık.”
2022-2023 döneminde yurt ücretlerine zam yapmayarak öğrencilerin geçen yılki fiyatlarla barınabilmelerini saÄŸladıklarını vurgulayan ErdoÄŸan, “Yine yurtlarımızda kalan öğrencilerimize verdiÄŸimiz beslenme yardımını da aylık 750 liradan 1800 liraya çıkardık. Hamdolsun bu yıl 850 bin kiÅŸiyle yurtlarımızda rekor barınma sayısına ulaÅŸtık.” ifadelerini kullandı.
Gençlik ve Spor Bakanlığından kredi veya burs alan 1 milyon 424 bin öğrenciye 2023 yılında ödenecek rakamı da açıklayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“2023 yılı kredi burs rakamını lisans öğrencilerinde 850 liradan 1250 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 1700 liradan 2 bin 500 liraya, doktora öğrencileri için 2 bin 550 liradan 3 bin 750 liraya çıkartıyoruz. Yeni kredi ve burs rakamlarının tüm öğrencilerimize hayırlı ve uÄŸurlu olmasını diliyorum.”
ErdoÄŸan, geniÅŸletme fazıyla 4,6 milyar metreküp hacme ulaÅŸan Silivri Yeraltı DoÄŸal Gaz Depolama Tesisi’nin açılışını cuma günü gerçekleÅŸtireceklerini bildirdi.
ErdoÄŸan, doÄŸal gaz fiyatlarının serbest piyasada oluÅŸtuÄŸu organize toptan doÄŸal gaz piyasasını 4 yıldır baÅŸarıyla iÅŸlettiklerini bildirerek, Saros’ta inÅŸası süren, gemilerle gelen doÄŸal gazın ulusal ÅŸebekeye aktarılmasını saÄŸlayan tesisisin açılışını da yakında yapacaklarını duyurdu.
DoÄŸal gazdaki geliÅŸmelerin yanı sıra karada da petrol arama faaliyetlerini yoÄŸunlaÅŸtırdıklarını belirten ErdoÄŸan, daha önce “petrol yok” diye beton dökülen kuyulardan da terör nedeniyle terk edilmek zorunda kalınan bölgelerden de petrol üretimine baÅŸlandığını aktardı. Türkiye Petrollerinin 5 yıl önce yaklaşık 40 bin varil olan günlük üretiminin bugün 65 bin varile çıktığını bildiren ErdoÄŸan, özel sektör de dahil edildiÄŸinde rakamın yaklaşık 80 bin varili bulduÄŸunu söyledi.
Daha fazla sismik araştırma, daha fazla sondaj ve verimliliği artırıcı yöntemlerle Cumhuriyetin 100. yılında günlük üretimi 100 bin varile çıkartmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Salgın döneminde pek çok petrol ve doÄŸal gaz ÅŸirketi havlu atarken, Türkiye Petrolleri arama ve üretim faaliyetlerine hız verdi. Sadece 2021’deki 34 yeni keÅŸifle mevcut rezervimize 71 milyon varil daha ekledik. Bu yıl 95’i arama ve 55’i üretim olmak üzere 150 kuyuda sondaj programı yaptık. Diyarbakır’daki Mermer-1, Hançerli-5 ve Demirkuyu-1 kuyularımızda 3 yıl önce 22,5 milyon varil rezerv petrol keÅŸfetmiÅŸtik. Adana’da Çukurova sahasında 8 milyon varillik yeni bir rezerv keÅŸfettik. 5 kuyuda günlük 1500 varillik üretime baÅŸladık. Yeni açılacak kuyularla buradaki üretimimizi peyderpey artıracağız.
Terörden temizlenen Gabar Dağı’nda mayın temizliÄŸi çalışmalarında ÅŸehit olan Jandarmamız Esma Çevik’in adını verdiÄŸimiz bölgede 150 milyon net petrol rezervine sahip yeni bir saha keÅŸfettik. Dünyada 2022’de karada yapılan en büyük 10 keÅŸiften biri olan bu sahadaki rezervin deÄŸeri günümüz fiyatlarıyla yaklaşık 12 milyar dolara denk geliyor. Petrol kalitesi oldukça yüksek olan bu bölgedeki 4 kuyuda günlük 5 bin varillik üretim yapıyoruz. Kuyu sayımızı süratle artırarak buradaki petrol üretimimizi çok daha üst seviyelere taşıyacağız.”
“113 yerlileÅŸtirme projesi sayesinde 123 milyon lira tasarruf ettik”
ErdoÄŸan, Türkiye’nin petrol arama ve sondajcılığının son yıllarda hızlı artış göstermesinin en önemli nedenlerinden birinin de alandaki teknoloji yerlileÅŸtirme faaliyetleri olduÄŸunu belirterek, ÅŸu bilgileri verdi:
“Son 3 yılda hayata geçirdiÄŸimiz 113 yerlileÅŸtirme projesi sayesinde 123 milyon lira tasarruf ettik. Daha önemlisi yerli petrol ve doÄŸal gaz ekipmanları üreten endüstrimizin üretim ve teknoloji kapasitesinin geliÅŸimine önemli katkılar saÄŸladık. Ä°leri teknoloji sualtı robotu, yerli sondaj kulesi, milli yazılım platformu ve daha pek çok ekipman artık Türk malı imzasını taşıyor. Enerji sepetimizi nükleer güç santralinden güneÅŸ ve rüzgara kadar tüm imkanlarla geniÅŸleterek kendi kendimize yeterliliÄŸimizi en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız. Kurulu enerji gücümüzü 3 kat artışla 100 megavatın üzerine çıkartarak bunun yüzde 54’ünü de yenilenebilir kaynaklara dayandırarak kendi kendimize yetmek yolunda önemli bir mesafe katettik. Bu tablodaki her bir puanlık artışın 600 milyon dolara tekabül ettiÄŸine dikkatlerinizi çekmek isterim.”
“Türkiye Aile Destekleri kapsamında ailelere 9,2 milyar lira nakdi kaynak aktardık”
Türkiye’nin, küresel krizlerin dünyada bozuk olan sosyal adaletsizliÄŸi büyüttüğü bir dönemde her alanda olduÄŸu gibi sosyal adalette de diÄŸer ülkelerden ayrıştığını kaydeden ErdoÄŸan, geliÅŸmelerin sosyal yardımları sadece en temel ihtiyaçlara ulaÅŸamayan vatandaÅŸlarla sınırlı olmaktan çıkartıp daha kapsayıcı yaklaşımla yeniden ele almaya yönelttiÄŸini söyledi.
Erdoğan, sosyal yardım politikalarının yoksulluk sınırının altına düşenleri kollama yanında günün gerçeklerine uygun şekilde insanların hayat standartlarını daha yüksek seviyede tutmayı amaçladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Bu anlayışla hayata geçirdiÄŸimiz ve sürekli geliÅŸtirdiÄŸimiz son sosyal yardım projemiz Türkiye Aile Destek Programı’dır. Türkiye Aile Destek Programı kapsamına giren 2,8 milyon hanemize temmuz ve kasım ayları döneminde toplam 9,2 milyar lira nakdi kaynak aktardık. Bu ay aynı proje dahilinde 3 milyon haneye 3,8 milyar lira daha nakdi kaynak aktarımı yapacağız. Eskiden beri devam eden engelli ve yaÅŸlı aylıklarının ödemelerini de titizlikle sürdürüyoruz. Kasım ayında 1,3 milyon yaÅŸlı ve engellimize 2,1 milyar lira ödedik, aralık ayında da aynı miktar ödemeyi gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Yine kasım ayında 9,4 milyon ihtiyaç sahibi vatandaşımızın 2,9 milyar lira tutarındaki genel saÄŸlık sigortasını ödeyerek ücretsiz saÄŸlık hizmeti alabilmesini saÄŸladık.
DoÄŸal gaz tüketim desteÄŸi için kasım ayında 386 milyon lira ödeme yaptık. Türkiye çapındaki 1000’in üzerinde sosyal yardımlaÅŸma ve dayanışma vakfımıza ihtiyaç sahibi vatandaÅŸlarımıza aktarılmak üzere her ay gönderilen payı 224 milyon liradan 450 milyon liraya çıkardık. Böylece sadece kasım ayında sosyal yardım programları üzerinden vatandaÅŸlarımıza aktardığımız kaynak 10,2 milyar lirayı bulmuÅŸtur. Aralık ayında da 10,3 milyar liralık bir kaynakla vatandaÅŸlarımızı desteklemeyi sürdüreceÄŸiz. Kasım ve aralık aylarındaki tutarı 20,5 milyar liraya ulaÅŸan bu sosyal destek ödemeleri yeni yılla birlikte katlanarak artacaktır. Ä°htiyaç sahibi vatandaÅŸlarımız ile belirli konularda desteÄŸe ihtiyaç duyan insanlarımızı çekinmeden valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız üzerinden ilgili kurumlarımızla irtibata geçmeye davet ediyorum.”
“BaÅŸarı TeÅŸvik Programı için 1,5 milyar liralık bütçe ayırdık”
Türkiye Cumhuriyeti devletinin, her bir insanına sahip çıkacak, zor gününde yanında olacak güce ve dirayete sahip olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, hayata geçirecekleri yeni sosyal yardım faaliyeti olan “BaÅŸarı TeÅŸvik Programı” hakkında da ÅŸunları kaydetti:
“Sosyal yardım alma hakkına sahip ailelerimize mensup, devlet okullarında okuyan ve sınıflarında dereceye giren ilk ve ortaöğretim öğrencilerimize net asgari ücretin yüzde 60’ına kadar, yükseköğretim öğrencilerimize net asgari ücret kadar dönem arasında yapılacak ÅŸekilde baÅŸarı desteÄŸi vereceÄŸiz. Ayrıca dört yıllık örgün eÄŸitim yapan yükseköğretim kurumlarını kazanan aynı kapsamdaki öğrencilerimize aylık 100 lira destek ödemesi yapacağız.
YÖK’ün belirlediÄŸi dünyadaki ilk 500 üniversiteye girme hakkı kazanan aynı kapsamdaki öğrencilerimize devletlerinin yanında olduÄŸunu hissettirecek baÅŸarı destekleri saÄŸlayacağız. Sosyal yardım alan hanelerdeki meslek lisesi mezunu öğrencilerimiz ile lise sonrası meslek edindirme kurslarına giderek iÅŸ hayatına atılacak gençlerimize de net asgari ücrete orantılı desteÄŸimiz olacak. Yine aynı durumdaki ailelerimizin evlatlarından iÅŸe girmek için gereken merkezi sınavlar ile bilim, spor ve sanat yarışmalarına katılanların ihtiyaçlarını biz karşılayacağız.”
Erdoğan, detayları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanacak bu program için 1,5 milyar liralık bütçe ayırdıklarını bildirdi.
Kaynak: AA