İsrail ilhak planıyla Filistinlileri Mısır ve Ürdün’e sürebilir

İsrail ilhak planıyla Filistinlileri Mısır ve Ürdün'e sürebilir

İsrail ilhak planıyla Filistinlileri Mısır ve Ürdün'e sürebilir

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt, İsrail tarafından Gazze ve Batı Åžeria’daki Arap nüfus seyreltilmesi için bir hamle beklediÄŸini belirtti.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt, İsrail tarafından Gazze ve Batı Åžeria’daki Arap nüfus seyreltilmesi için bir hamle beklediÄŸini belirterek, “Gazze‘dekilerin önemli bir kısmını Mısır’a, Batı Åžeria‘dakilerin Ürdün’e taşınması anlamında bir giriÅŸim olabilir.” dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kurt, İsrail’in iÅŸgal altındaki Batı Åžeria’da yer alan bazı bölgeleri “ilhak planına” ve ırkçı politikalarına dair deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Kurt, İsrail’de kurulan hükumetin en öncelikli ajandalarından birinin ilhak planı olduÄŸunu belirterek, “Dolayısıyla önümüzdeki günlerde de bu sürecin devam etmesini ve hızlanmasını bekliyorum. Özellikle temmuz ayının başından itibaren açıkça ilhak resmi olarak ilan edilebilir.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in bu giriÅŸimlerine Türkiye dışında net bir tavrın gelmesinin zor olduÄŸunu anlatan Kurt, şöyle devam etti:

“İtirazların ve protestoların da bir sonuç vereceÄŸini zannetmiyorum. Zaman zaman hükumetin Filistin politikası bu ÅŸekilde İsrail’de protesto edilir. Özellikle Gazze’ye yapılan ağır müdahaleler döneminde de bunu görüyoruz. Bu bir anlamda -protestocuların niyetlerini kast etmiyorum- hükumet demokratik bir görüntü verdiÄŸini, kendisinin de protesto edildiÄŸini göstermek istiyor. Bir anlamda uluslararası toplumun gazı alınıyor. İsrail’in ilhak planına ses çıkaran bir Arap ülkesi de görmüyoruz.”

Kurt, Avrupa ülkelerinin Arap ülkeleriyle yapılacak ticaret nedeniyle Filistin meselesiyle alakadar olduklarını ifade ederek, özellikle İskandinav ülkelerinde Filistin konusunun söylemsel bir mesele olmaya devam ettiğini söyledi.

İlhaka karşı Avrupa ülkelerinin bir tavır göstermelerinin beklenmediÄŸini dile getiren Kurt, İsrail’in radikalleÅŸmesi ve Türkiye’nin baÅŸlatacağı kampanya sayesinde Filistin’in tanınabileceÄŸini aktardı.

Kurt, Filistin’in BM gözlemi üye olduÄŸunu anımsatarak, “Filistin’in tanınması için Türkiye bir kampanya baÅŸlatabilir. Bazı Avrupa ülkeleri de Filistin’i tanıma yönünde adımlar atabilir. Nihayetinde diplomatik bir sonuç alınmış olacaktır. İsrail’in attığı adımlardan geri dönüşü için etki oluÅŸturur mu diye düşününce, bu çok mümkün görünmüyor. Türkiye’nin olası çaÄŸrısına İskandinav ülkeleri cevap verebilir. Almanya kolay kolay bulaÅŸmaz. Avrupa’nın baÅŸat güçlerine baktığımızda Almanya’nın Hitler nedeniyle geçmiÅŸi var. Açıktan bu iÅŸe giremez. Sessiz kalması bile İsrail’in lehine. Türkiye karşıtlığı nedeniyle Fransa’nın da ses çıkaracağını düşünmüyorum.” deÄŸerlendirmelerinde bulundu.

Filistinliler için yeni bir sürgün süreci

İsrail söz konusu yerleri işgal etmesi durumunda burada yaşayan Filistinlilerin ne olacağı hususunun da önemli olduğunu belirten Kurt, şunları söyledi:

“Arap ülkelerinde 6 milyon Filistinli var. İsrail tarafından Gazze ve Batı Åžeria’daki Arap nüfus seyretilmesi için bir hamle bekliyorum. Gazze’dekilerin önemli bir kısmını Mısır’a, Batı Åžeria’dakilerin Ürdün’e taşınması anlamında bir giriÅŸim olabilir. İsrail bunun karşılığında ne verecek? Geriye kalanların sosyo-ekonomik ÅŸartlarının iyileÅŸtirilmesi, uluslararası yardımların önünün açılması gibi çeÅŸitli sosyal iÅŸleri kolaylaÅŸtırabilirler.”

Türkiye’nin Filistin politikası

Kurt, İsrail’in Kudüs ve Filistin’e yönelik giriÅŸimlerine en sert tepkiyi Türkiye’nin verdiÄŸine dikkati çekerek, Türkiye’nin İsrail’in alanını daraltan adımları sık sık attığını ifade etti. İsrail’le Türkiye’yi yakınlaÅŸtırmaya yönelik son dönemdeki söylemlerin amacının Türkiye’nin vereceÄŸi tepkileri azaltmaya dönük olduÄŸunu aktaran Kurt, “Bu giriÅŸimler kamuoyunu ikna çabasından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Bir anlamda Türkiye’nin tepkisinin azaltılması amaçlanıyor. Türkiye bu meselede tarihsel bir rol oynuyor. Osmanlı bakiyesi bir ülke olarak Kudüs’e müdahil olması gayet normal. Türkiye’nin sadece AK Parti döneminde deÄŸil önceki dönemlerde de bu politikasında bir süreklilik var. Mescid-i Aksa kundaklandığında çok sert tepki göstermiÅŸti. Kudüs baÅŸkent ilan edildiÄŸinde büyükelçisini çekecek kadar sert tepki göstermiÅŸti. İsrail’in bölgede Filistin meselesi üzerinden bölgedeki çatışma alanlarını artırması Türkiye’nin alanını daraltıyor. Orta DoÄŸu’daki istikrar Türkiye’nin iÅŸine gelen en iyi senaryo. İsrail ise bunu baltalıyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir