Karadeniz’de yürütülen projeyle ısırgandan çeÅŸitli sektörlere yönelik ürünler geliÅŸtirildi
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresince hayata geçirilen projeyle yöre halkının ısırgan otundan ekonomik kazanç elde edebileceği ürünler ortaya çıkarıldı.
Ondokuzmayıs Ãœniversitesi iÅŸ birliÄŸinde 2017 yılında baÅŸlatılan “Karadeniz Bölgesinde Isırgan Tarımının ve Teknolojisinin YaygınlaÅŸtırılması Projesi”, Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Ali Kemal Ayan koordinasyonunda yürütüldü.
Projede ilk olarak Batı Karadeniz ve DoÄŸu Karadeniz’deki bazı illerden 500 ile 1000 rakımlı bölgelerden fide örnekleri alındı.
Samsun, Ordu ve Giresun’da oluÅŸturulan deneme alanlarında bitkiler sap kalınlığı, boy ve verim bakımından incelendi.
Giresun ve Samsun’da seçilen 150 bitki, tohum elde etmek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki gen bankasına gönderildi.
Bu süreçte ısırganın tekstil, boya, kozmetik, tarımsal ilaç, tarımsal gübre ve hediyelik eşya yapımında kullanımı için çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalara yöre halkı da katıldı.
Proje sonunda da ısırgan tarlaları oluşturuldu, ısırgan mantısı ve ısırganlı eriştenin de aralarında bulunduğu 30 çeşit ısırgan yemeği geliştirildi, ısırgandan boya üretilerek tekstil firmalarına gönderilmeye başlanıldı, bitkiden iplik de yapıldı.
Proje kapsamında, Türkiye’nin ilk ve en geniÅŸ ısırgan gen havuzu oluÅŸturularak kayıt altına alındı. Ayrıca “Isırgan DostluÄŸu” grubu kurularak, ısırganın kimyasallarla yok edilmesi gereken yabancı bir ot olmadığı, aksine dost ve faydalı bir bitki olduÄŸu yönünde farkındalık oluÅŸturulmaya çalışıldı.
DOKAP Bölge Kalkınma Ä°daresi BaÅŸkanı Hakan Gültekin, AA muhabirine, elleri, kolları yakan bir bitki olarak bilinen ısırganla ilgili projenin Ondokuz Mayıs Ãœniversitesinin kendilerine baÅŸvurmasıyla baÅŸladığını söyledi. Gültekin, “Isırgan, ilaç, boya, tekstil ve gastronomiye kadar birçok alanda deÄŸerlendirilmesi gereken bir bitki. Ãœniversitedeki deÄŸerli hocalarımız bu çalışmaları yaptı ve çok çeÅŸitli envanter çalışması oldu.” dedi.
Gültekin, projede ortaya çıkarılan ürünlerle bir başlangıç yaptıklarını belirterek şöyle devam etti:
“Biz temellerini attık. Bu komplike bir çalışma. Gen bankasının oluÅŸturulması, ticari alanlarla ilgili sektör uzmanlarıyla çalışmaların yapılması… bunların hepsini deÄŸerlendirdiÄŸimizde ciddi bir aÅŸama kaydetti. Bundan sonra sektörel olarak, tekstilde, ilaçta ve gıdada kullanılmasıyla ilgili süreçler daha da hız kazanacaktır. Biz bir potansiyelin nasıl deÄŸerlendirileceÄŸini ortaya koyduk, bundan sonraki süreçte üniversiteler ve sektörler üzerine koyarak devam edecekler.”
Projede tekstilin birinci öncelik olduÄŸuna dikkati çeken Gültekin, Avrupa’da ısırganla ilgili 20-25 yıl önce birçok ürün geliÅŸtirildiÄŸini kaydetti.
Gültekin, Isırgan DostluÄŸu grubuna da deÄŸinerek, “Isırganı tarlalarda, bahçelerde yok etmekle ilgili doÄŸaya da zarar veren bir ilaç bölgede kullanılıyor. Bunun kullanılmaması lazım çünkü ısırgan yok oluyor, arılar ölüyor, toprağı öldürüyoruz, belki de bu ilaçlama birçok hastalığın da baÅŸlangıcıdır. Isırganı yok etmeyelim, yöre halkına katma deÄŸer saÄŸlayacak yeni bir alan açıldı, bunun müjdesini vermek istiyorum.” dedi.
Kaynak: AA