Kovid 19’un Türkiye’deki yayılım haritası atık su analiziyle çiziliyor

Kovid 19'un Türkiye'deki yayılım haritası atık su analiziyle çiziliyor
“Toplumun ayak izi” olarak tanımlanan atık sularda Kovid-19’un varlığını araÅŸtırmak için yürütülen çalışmada, 22 pilot ildeki atık su tesislerinden alınan numuneler, analiz edilerek virüsün ülkedeki yayılımı ve seyri tespit ediliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığına baÄŸlı Türkiye Su Enstitüsü BaÅŸkanlığı (SUEN) koordinasyonunda yürütülen “Türkiye Genelinde Kovid-19 Yayılımının Atık Sularda SARS-CoV-2 Analizleri ile Takibi” projesi kapsamında, ülke genelinde 22 ildeki atık su tesislerinden alınan numuneler analiz edildikten sonra virüsün Türkiye’deki bölgesel yayılımı haritalandırılarak “covid19.tarimorman.gov.tr” adresinden yayımlanıyor.
Marmara Üniversitesi Çevre MühendisliÄŸi Bölümü’nün yürütücülüğünü ve bilimsel danışmanlığını yaptığı, Nisan 2020’de baÅŸlayan projenin ilk aÅŸamasında, Türkiye’nin 81 ilinde belirlenen 189 atık su arıtma tesisinin farklı noktalarından alınan numuneler, laboratuvarlarda analiz edildi. Haziran 2020’den itibaren ise ülkenin her bölgesini kapsayacak ÅŸekilde belirlenen 22 pilot ilde çalışma sürdürülüyor.
Bu illerden İstanbul’dan haftalık, diÄŸerlerinden ise 2 haftalık periyotlarla alınan atık su numuneleri, İstanbul ve Samsun’daki laboratuvarlarda rutin olarak incelenerek Kovid-19’un ülkedeki yayılımı ve seyri tespit ediliyor.
Analiz sonuçlarına göre hazırlanan Türkiye geneli ile İstanbul Kovid-19 yayılım haritaları, Bakanlığın “covid19.tarimorman.gov.tr” sitesinden paylaşılıyor. Kovid-19 yayılımı haritada, “çok düşük vaka-vaka yok (sarı)”, “düşük vaka (açık yeÅŸil)”, “orta vaka (yeÅŸil)” ve “yüksek vaka (koyu yeÅŸil)” ÅŸeklinde derecelendiriliyor.
Atık sularda yapılan analiz ile semptomatik vakaların yanı sıra asemptomatik vakaların yoÄŸunluÄŸu ve varyantların tespiti de saÄŸlanıyor. Vaka artış ve azalışlarını önceden belirleyen proje, “erken uyarı sistemi” görevi üstleniyor.
Son haritada yüksek vakalı il yok, MuÄŸla’da vaka tespit edilmedi
1-5 Kasım Türkiye Geneli Kovid-19 Yük Dağılım Haritası için 22 ildeki 17’si ileri biyolojik arıtma, 4’ü ön arıtma, 6’sı aktif çamur olmak üzere 27 arıtma tesisinden alınan atık su numuneleri analiz edildi.
Buna göre, İstanbul’un yüzde 15’i, Edirne’nin yüzde 49’u, Bursa’nın yüzde 57’si, Kütahya’nın yüzde 69’u, İzmir’in yüzde 66’sı, MuÄŸla’nın yüzde 13’ü, Antalya’nın yüzde 56’sı, Zonguldak’ın yüzde 9’u, Ankara’nın yüzde 39’u, Konya’nın yüzde 53’ü, Mersin’in yüzde 48’i, Kayseri’nin yüzde 90’ı, Adana’nın yüzde 50’si, Samsun’un yüzde 83’ü, Ordu’nun yüzde 34’ü, Malatya’nın yüzde 77’si, Elazığ’ın yüzde 1’i, Diyarbakır’ın yüzde 50’si, Åžanlıurfa’nın yüzde 46’sı, Trabzon’un yüzde 11’i, Erzurum’un yüzde 76’sı, Van’ın yüzde 43’ü olmak üzere Türkiye nüfusunun yüzde 25’ini kapsayan 21 milyon 280 bin 362 kiÅŸi, atık su analiziyle tarandı.
Analiz sonuçlarına göre, “yüksek vaka” kategorisinde il bulunmazken, Samsun ve Ordu “orta yüksek vaka”; İstanbul, Bursa, Trabzon ve Antalya “orta vaka”; Edirne, Kütahya, İzmir, Mersin, Adana, Konya, Ankara, Kayseri, Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Åžanlıurfa, Erzurum, Zonguldak ve Van “düşük vaka”, MuÄŸla ise “vaka yok” olarak derecelendirildi.
15-21 Kasım İstanbul Kovid-19 Yük Dağılım Haritası için ise 2 ileri biyolojik arıtma tesisinden alınan atık su numuneleri ile Avrupa Yakası’nda nüfusun yüzde 14,1’ini kapsayan 1,4 milyon, Anadolu Yakası’nda nüfusun yüzde 13,7’sini kapsayan 700 bin olmak üzere 2,1 milyon kiÅŸiye yönelik tarama yapıldı.
Numuneler 3 kez analiz ediliyor
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan proje yürütücüsü Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, pilot iller içerisinde 15 milyonu aÅŸkın nüfusu ve uluslararası hava trafiÄŸinin yoÄŸunluÄŸu nedeniyle İstanbul’un ayrı bir yeri olduÄŸunu, onun için ayrı bir harita hazırladıklarını anlattı.
Projenin başlangıcında atık su tesislerinin giriş, çıkış ve çamur kısımları gibi farklı yerlerinden, 22 pilot ilde devam eden süreçte ise tesislerin girişlerinden atık su örnekleri aldıklarını belirten Kocamemi, atık suların analiz süreçlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Atık su numuneleri, lokal belediyelerin desteÄŸiyle yetkili çalışanlar tarafından alınıyor. Sonrasında Tarım Orman Bakanlığının birimi olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından transferler gerçekleÅŸtiriliyor. İki laboratuvarımız var. Numunelerde virüs olduÄŸundan bulaÅŸ riski yaratabileceÄŸi için analizler, Biyogüvenlik Seviyesi 2 (BGS-2) laboratuvarlarda yapılıyor. Bakanlığın İstanbul Pendik Veterinerlik AraÅŸtırma Enstitüsü ve Samsun Veterinerlik AraÅŸtırma Enstitüsü’nde diÄŸer illerden iki haftalık ve İstanbul’da alınan haftalık numunelerimiz qPCR analizleriyle deÄŸerlendiriliyor. Analizlerde bütün örnekler 3 tekrarlı yapılıyor.”
Kocamemi, laboratuvardan çıkan sonuçların SaÄŸlık Bilimleri Üniversitesinde bilimsel deÄŸerlendirmeden geçtiÄŸini, onaylandıktan sonra SUEN’in grafikerlerine gönderildiÄŸini ve renkli skalalı Türkiye haritaları üzerinde, çok düşük, düşük, orta ve çok yüksek ÅŸeklinde sarıdan koyu yeÅŸile doÄŸru 4 farklı ölçekte derecelendirildiÄŸini kaydetti.
“Bir hafta öncesinden toplumdaki Kovid-19 artışını gözlemleyebiliyoruz”
Bazı Kovid-19 hastalarının belirti verdiÄŸine, bazılarının ise hastalığı semptomsuz geçirdiÄŸine, özellikle aşılanma sürecinden sonra belirti göstermeyen hastaların sayısının arttığına iÅŸaret eden Kocamemi, “Normal bir gripmiÅŸ gibi geçiren pek çok kiÅŸi var. SaÄŸlık Bakanlığı, ağır hastalık ÅŸikayetleriyle baÅŸvuran kiÅŸilere, sürüntü örneÄŸi testi yapıyor. Vaka sayıları, bu ağır geçiren, evde semptom gösteren kiÅŸilerin hastaneye baÅŸvurması sonucunda yapılan testlerin sonuçları. Kaç kiÅŸi baÅŸvurursa o kadar kiÅŸiye test yapılıyor. Dolayısıyla toplumun tamamını yansıtması söz konusu deÄŸil. Sadece belirti gösteren vakaları yansıtan bir tablo.” deÄŸerlendirmesini yaptı.
Doç. Dr. Kocamemi, kişi virüsü ilk kaptığında hiç belirti göstermese bile dışkısında ve idrarında virüsün çıkmaya başladığını belirterek, şöyle devam etti:
“Tuvaletlerdeki bu atık sular da kanalizasyon sistemleri vasıtasıyla atık su arıtma tesislerine gidiyor. Atık su arıtma tesislerinden alınan numunelerde hem belirti gösteren hem hiç belirti göstermeyen, toplumda Kovid-19 virüsü vücuduna girmiÅŸ olan tüm bireyleri göstergelemiÅŸ oluyoruz. Sürüntü testi bir teÅŸhis metodu. Biz burada bir teÅŸhis metodu deÄŸiliz, ‘Yayılım ne ölçüde, vaka artıyor mu, azalıyor mu?’ bir erken uyarı olarak kullanılması için çalışma yürütüyoruz. Neden erken uyarı? Mesela, virüs vücuda girdiÄŸinde anında dışkı ve idrarda çıkmaya baÅŸlıyor ama belirtilerini en erken 3-4 gün sonra göstermeye baÅŸlıyor. 1,5 yılı aÅŸkın süredir yaptığımız çalışmayla gördük ki en az bir hafta öncesinden toplumdaki Kovid-19 artışını gözlemleyebiliyoruz. Dolayısıyla erken uyarı olarak çok önemli. Tek bir numuneyle çok büyük bir topluluÄŸu tarıyorsunuz. İstanbul’da bir milyon kiÅŸiye hitap eden arıtma tesisinden numune aldığınızda, bir milyon kiÅŸilik topluluktaki virüs yayılımını gözlemlemiÅŸ oluyorsunuz. Tek örnekle bir milyonu taramış oluyorsunuz. Tabii ki teÅŸhis amaçlı deÄŸil, virüsün toplumdaki yayılımını belirlemek amaçlı son derece etkili, efektif ve tüm dünyada da geçerliliÄŸi kabul edilmiÅŸ bir yöntem.”
Kovid-19 varyantlarının analizleri de yayımlanacak
Proje kapsamında, atık sudan varyant takiplerine de baÅŸladıklarına iÅŸaret eden Kocamemi, “Atık su ile toplumdaki varyantları takip çok daha saÄŸlıklı. Çünkü tüm varyantları görebiliyorsunuz. Bunun için çok ileri bir moleküler biyolojik teknik olan yeni nesil sekans analizleri kullanılıyor. Bu teknik ile belirli illerden Türkiye’nin hemen her coÄŸrafi bölgesinden mevcut ve olası varyantların takibi alarak yeni nesil sekans analizlerine de baÅŸladık. Åžu an çalışma saÄŸlıklı bir ÅŸekilde oturmuÅŸ olmamakla birlikte sonuçlarımızı alıyoruz. Öngörüm, birkaç ay içerisinde mutant analiz sonuçlarını da düzenli olarak ayda bir web sitesinden yayınlamaya baÅŸlayacağız.” diye konuÅŸtu.
Kocamemi, atık suyu “toplumun ayak izi” olarak tanımlayıp, bundan birçok ÅŸeyi takip etmenin mümkün olduÄŸunu belirterek, virüslerin takibi için SaÄŸlık Bakanlığının açıkladığı vakalar ile çalışmadan elde ettikleri veriler arasında korelasyon kurup, buradan bir model geliÅŸtirme çalışmalarına baÅŸladıklarını bildirdi.
Atık sulardaki çamurda virüsün biriktiği tespit edildi
SUEN BaÅŸkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Saatçı da Hollanda’da baÅŸlayan bir çalışmayı literatürden takip ettiklerini ve Ankara’daki laboratuvarlarda benzer deneyler yaptıklarını fakat orada kullanılan filtrelerle sonuçların çok baÅŸarılı olmadığını, daha sonra benzer çalışmaları da takip edip baÅŸka kimyasallar kullanarak laboratuvarda atık sularda virüsü bulmayı baÅŸardıklarını anlattı.
Bu çalışmayı Avrupa BirliÄŸi’yle birlikte götürmeye karar verdiklerini, Hollanda’daki Su AraÅŸtırma Merkezi ve Güney Afrika’daki araÅŸtırma kurullarıyla çalışmaya baÅŸladıklarını dile getiren Saatçı, proje kapsamında 3-4 makale çıkardıklarını ve çalışmalarda ilk defa atık sulardaki çamurda virüsün biriktiÄŸini gösterebildiklerini vurguladı.
Bu çalışmayla tek tek ÅŸahısları analiz etmek yerine toplu tarama yaptıklarını belirten Saatçı, “Bir arıtma tesisine gelen atık suyun bölgesinde vakalar artıyor mu, azalıyor mu, bunu çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bunları 1 hafta öncesinden tespit edebiliyoruz. Bu sistemle uçaklardaki yolcularda var mı, bunu tespit etmek mümkün. Üniversite kampüslerinde, askeri kışlalar gibi insanların toplu olduÄŸu küçük bölgelerde vaka varsa bunu çok kolaylıkla 1-2 gün içinde tespit ediyorsunuz. Aynı zamanda asemptomatik dediÄŸimiz semptom göstermeyen hastalar da bunun içine dahil ediliyor. Mutantları da buradan izleyebiliyoruz. Hatta mutantların Türkiye’nin batısından doÄŸusuna doÄŸru nasıl geliÅŸtiÄŸini de haritadan izleyebiliyoruz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Kaynak: AA