Mescid-i Aksa İmam Hatibi: Türkiye’nin Kudüs politikasını herkesin takip etmesini istiyoruz

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Türkiye'nin Kudüs politikasını herkesin takip etmesini istiyoruz

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Türkiye'nin Kudüs politikasını herkesin takip etmesini istiyoruz

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Åžeyh İkrime Sabri, Türkiye’nin Kudüs politikasından övgüyle söz ederek, herkesin bu açıdan Türkiye’yi takip etmesi gerektiÄŸini belirtti.

Eski Kudüs-Filistin Müftüsü olan ve halihazırda Kudüs Yüksek İslam Heyeti BaÅŸkanlığı görevini yürüten Şeyh Sabri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baÅŸta Mescid-i Aksa olmak üzere Kudüs’teki durumu öğrenmek isteyen kültür ve medya kuruluÅŸlarını tanımak için Türkiye‘ye geldiÄŸini söyledi.

Türkiye’nin Filistin’le iliÅŸkisinin yeni deÄŸil asırlar öncesine dayandığını ve Arap dünyası ile kardeÅŸlik köprüleri kurma yönündeki politikasıyla daha da güçlendiÄŸini belirten Sabri, “Bu her zaman talep ettiÄŸimiz bir politikadır.” dedi.

Türkiye’nin Filistin’in kaderini belirleyecek davaları destekleyen tutumu nedeniyle iki ülke arasındaki siyasi iliÅŸkinin güçlü olduÄŸunu vurgulayan Åžeyh Sabri, “Türkiye’nin Kudüs politikasını herkesin takip etmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

İsrail Mescid-i Aksa’yı savunmasız bırakmak istiyor

Åžeyh Sabri, İsrail’in aktivistleri, alimleri ve yetkilileri Aksa’dan uzaklaÅŸtırma politikasının amacının insanları susturmak ve İsraillilerin Mescid-i Aksa’ya düzenlediÄŸi baskınlara karşı koyma çabalarını engellemek olduÄŸunu kaydetti.

Bu politikayı haksız ve tuhaf bir politika şeklinde değerlendiren Sabri, dünyadaki hiçbir ülkenin ibadethanelerden uzaklaştırma politikası izlemediğine dikkati çekti.

UzaklaÅŸtırma politikasının ayrıca Yahudi yerleÅŸimcilerin düzenlediÄŸi baskınlara karşı koyan yetkililer ve aktivistleri Mescid-i Aksa’dan uzaklaÅŸtırmayı hedeflediÄŸini vurgulayan Sabri, “Mescid-i Aksa’dan uzaklaÅŸtırmanın psikolojik bir ceza olduÄŸuna şüphe yok.” diye konuÅŸtu.

Kendisinin Mescid-i Aksa’dan uzaklaÅŸtırılması konusuna da deÄŸinen Åžeyh Sabri, ÅŸunları aktardı:

“İşgalci İsrail’in tahammül edilemeyecek ihlallerine ve baskınlarına karşı koymamdan dolayı farklı aralıklarla on defadan fazla Mescid-i Aksa’dan uzaklaÅŸtırıldım.”

Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarda artış var

Åžeyh Sabri, fanatik Yahudi grupların İsrail hükümetinin desteÄŸi ve koruması altında Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarının hızının son zamanlarda arttığını vurguladı.

Sabri, sözlerine şöyle devam etti:

“İsrail, Mescid-i Aksa’ya göz dikmiÅŸ durumda. Özellikle 2017’de Mescid-i Aksa’nın giriÅŸlerine elektronik kapı uygulamasında baÅŸarısız olmasının ardından Aksa’da egemenliÄŸini dayatmak için birçok yöntem uyguluyor.”

“Baskın düzenleyenler (Yahudi yerleÅŸimciler) İsrail güçlerinin koruması altında Mescid-i Aksa’ya geliyor, yabancı ziyaretçiler ise korumasız geliyor. “diyen ÅŸeyh Sabri, “Bu durum, baskın düzenleyenlerin Mescid-i Aksa’daki varlıklarını kanıtlamak istediÄŸini ortaya koyuyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Åžeyh Sabri, “Mescid-i Aksa sadece Müslümanlarındır ve Yahudilerin bununla hiçbir ilgisi yoktur.” diyerek, “Müslümanlar bu emanetin (Mescid-i Aksa’nın) bekçisidir. Pazarlık yapmaya veya bir zerre toprağından vazgeçmeye yer yoktur. Herhangi bir siyasi veya yargı kararına tabi olmaktan yücedir.” ifadelerini kullandı.

Mescid-i Aksa’nın zamansal ve mekansal bölünmesi

İsrail’in Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekansal bölmeyi amaçlayan planını geçersiz kılma olasılığı hakkındaki bir soruyu ise Sabri, “Bunu engelleyen nedir? Çünkü Müslüman’ın Aksa’ya baÄŸlılığı bir inançtır ve giderek güçlenmiÅŸtir. Bu nedenle herhangi bir çılgın harekete karşı doÄŸal olarak daha güçlü bir tepki olacaktır.” diye cevapladı.

Åžeyh Sabri, İsrail’den destek alan birkaç fanatik Yahudi kurumu olduÄŸunu bunların görevlerinin de sahteciliÄŸe, yalana dayanan ve Filistin ile bazı Arap ülkelerinde propagandası yapılan sözde İsrail anlatısını yaymaya odaklanmak olduÄŸunu söyledi.

İsrail’in anlatısının karşısında İslam’ın Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili öğretilerinin yaygınlaÅŸtırılması ve Müslümanların bu konuda bilinçlendirilmesinin önemini vurgulayan Sabri, İslam öğretilerinin ayrıntılı bir ÅŸekilde açıklayıcı olması ve medyanın bunu yaymayı üstlenmesi gerektiÄŸini dile getirdi.

Medyayı, genç nesillerin konunun önemini anlaması için İslam’ın konuyla ilgili öğretilerini günlük olarak yayınlamaya çağıran Sabri, insanların bilincinin artması için bu öğretilerin birçok dile tercüme edilmesini talep etti.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir