MHP Genel Başkanı Bahçeli: Elimizi taşın altına koymaya varız

MHP Genel Başkanı Bahçeli Elimizi taşın altına koymaya varız

MHP Genel Başkanı Bahçeli Elimizi taşın altına koymaya varız

MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, “Terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuÅŸsun, terörün tamamen bittiÄŸini ve örgütün laÄŸvedildiÄŸini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuÅŸmasında, “Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bugün doÄŸru sayılan yarın yanlış ilan ediliyor. Bugün güzel diye övülen yarın çirkin diye sövülüyor. BeÅŸeriyet sonsuz dalgalanmalarla sallanıyor, anlam kargaÅŸasıyla sancılanıyor, buna baÄŸlı olarak huzursuzluk ve umutsuzluk salgın hastalık gibi yayılıyor.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, yapılması gerekenin, bağımsız bir zihniyete sahip olarak aklı ve inancı devamlı surette alarmda tutmak, kesintisiz ve kontrolsüz esen değişim rüzgarlarını değişmez değerlere sarılarak engellemek olduğunu söyledi.

Hep aynı yollardan geçerek, hep aynı ÅŸeyleri yaparak farklı bir sonuca ulaşılamayacağını vurgulayan Bahçeli, öncelikle düşünülmesi, fedakarlıkla kilitlenilmesi, çevresinde kenetlenilmesi gereken yüksek deÄŸerlerin, Türk milleti, Türk vatanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin beka ve egemenlik hakları olduÄŸunu söyledi.

Bu yüksek deÄŸerlerden en küçük ödün vermeden, hiçbir pazarlığın ara veya ana konusu haline getirmeden tarihi yolculuÄŸun ÅŸevkle sürdürülmesi gerektiÄŸini belirten Bahçeli, “Sönmüş bir medeniyetin fosili deÄŸiliz. BitmiÅŸ bir maçın yorumcusu deÄŸiliz. Toprak altına itilmiÅŸ ve arkeolojik kazıların insafına terk edilmiÅŸ sessiz ve nefessiz bir milli varlığın varisleri de deÄŸiliz. Bilakis binlerce yıllık tarihimizin engin tecrübesine dayanarak, bundan ilham alarak, dahası Ötüken’de demir daÄŸları hürriyet hedefiyle eriten ecdadımız kadar diriyiz, dirençliyiz ve heyecanlıyız. Var oluÅŸumuzun derin sırrı karşısında hayret ve huÅŸu duyarak, geleceÄŸi akıl, vicdan, emniyet ve kardeÅŸlik mihverinde okumanın ve oluÅŸturmanın arzusuyla dolup taşıyoruz.” dedi.

“Etrafımızın yangın yerine döndüğünü hepiniz görüyorsunuz.” diye konuÅŸan Bahçeli, İsrail’in, Hamas’ın eski Siyasi Büro BaÅŸkanı İsmail Heniyye’den sonra onun yerine geçen Yahya Sinvar’ı da katlettiÄŸini, siyonist barbarlığın, suikast halkalarına bir yenisini daha eklediÄŸini kaydetti.

Bahçeli, iki gün önce, İsrail vandallığının, Gazze’nin MeÅŸru Beyt Lahiya bölgesinde aralarında kadın ve çocukların da bulunduÄŸu 87 kiÅŸiyi öldürdüğünü anımsatarak, Lübnan havadan ve karadan abluka altında can çekiÅŸirken yine bedel ödeyenin, can verenin, kanı dökülenin masum sivil halktan baÅŸkası olmadığını ifade etti.

“Güven, barış, istikrar ve huzur coÄŸrafyası olmalıdır”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Lübnan’da yaÅŸayan Türkmenlere kapıların açık olduÄŸunu duyurmasının, bu kapsamda irade göstermesinin soydaÅŸlık hukukunun takdir edilecek bir tezahürü olduÄŸunun altını çizen Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bundan rahatsız olanların, eleÅŸtiri çıtasını yükseltenlerin, ‘yeni göç dalgası geliyor’ diyerek yaygara koparanların Türk’ün Türk’ten baÅŸka dostunun ve sığınacağı bir sıcak kucağın olmayacağını bilmelerini elbette beklemiyoruz. Ancak asgari seviyede insan olmalarını, saygı göstermelerini, empati yapmalarını, hoÅŸgörülü ve vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doÄŸal hakkımız olduÄŸunu düşünüyoruz. Türk, Türk’e yardır, candır, kandır, gardaÅŸtır, yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir. Bir zamanlar hakimiyetimiz altındaki mücavir topraklara kafileler halinde gidip yerleÅŸen, oraları Türklük ve İslamlıkla ilmik ilmik dokuyan ecdadımızın bugünkü torunlarına ihtiyaç olduÄŸunda kapılarımızı açmak, gönlümüzü açmak, sofralarımızı açmak milli ve tarihi bir vefanın ÅŸaÅŸmaz gereÄŸidir. Türk milleti, hem bekleyen hem beklenen hem de belaları def eden kudret timsalidir. Kaos ve krizlerin giderek kökleÅŸtiÄŸi, savaÅŸ ve çatışmaların sürekli ilerleyiÅŸ kaydettiÄŸi bir dönemde Anadolu, güven, barış, istikrar ve huzur coÄŸrafyası olmalıdır.”

“Türkiye’de güven bunalımı yoktur”

Sonsuza kadar var olmanın çaresi ve çözümünün de ancak böyle sağlanacağına işaret eden Bahçeli, şunları söyledi:

“Güneyimiz yanarken kuzeyimiz toz duman içindedir. DoÄŸumuz sıkıntılarla yoÄŸrulmuÅŸken batımızda karanlık oyunlar planlanmaktadır. İç ve dış iÅŸgal cephesi gemi azıya almıştır.

Objektif ve ahlaki yorumları kendisinden duymak istediÄŸimiz, ne var ki hep aksi istikamete kürek çeken ve ÅŸuuru kapanmış halde bulunan bir siyaset bilimci, güven bunalımının yavaÅŸ yavaÅŸ kök saldığını, bunun tek çözümünün hızlı bir erken seçim olduÄŸunu, güvenilecek bir iktidarın kurulması gerektiÄŸini zırvalayarak bunca sorunun ortasında iç iÅŸgal cephesine hizmetkarlık yapmaktan kaçınmamış ve utanmamıştır. Türkiye’de güven bunalımı yoktur, buna karşılık bunayan ve Türkiye’ye cephe alan bulaşık tipler vardır, alayının hüviyetleri ise bellidir, bilinmektedir. Seçimler zamanında yapılacaktır ve herkes siyasi hesabını buna muvafık yapmak durumundadır.”

20 Ekim 2024’te İstanbul 1 Nolu Baro BaÅŸkanlığı seçimlerinde İstiklal Marşı’nı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atmasının, KHK ile ihraç edilmiÅŸ, ne idiÄŸi belirsiz eski bir CHP milletvekilinin baÅŸkan seçilmesinin ve yaptığı konuÅŸmasında Anayasa’nın ilk dört maddesine olumlu manada dokunmayı telaffuz etmesinin skandal olmasının ötesinde yeni bir tuzağın kurulduÄŸunu gösterdiÄŸini kaydetti. Bahçeli, “İçi dışı fitne-fesat kumkumasına dönen bu zatın, Anayasa’nın ilk dört maddesine olumlu veya olumsuz nasıl dokunulacağını açıklaması, böyle bir teÅŸebbüs halinde nelerin yaÅŸanıp yaÅŸanmayacağını akıl, izan ve kokuÅŸmuÅŸ ideolojik süzgecinden geçirmesi hassaten ikaz ve tavsiyemizdir.” dedi.

“Arpa ufalanır aÅŸ oldum sanır. Çer-çöp havalanır kuÅŸ oldum sanır. Cahile meydanı boÅŸ bırakırsan, ayaklar kendini baÅŸ oldum sanır.” diyen Bahçeli, konuÅŸmasını ÅŸunları söyledi:

“Uyarıyorum, baÅŸ olan ayaklar tek dursun, akıllı olsun, ayranımızı kabartmasın, ashabımızı bozmasın, milletin sabrını yanlışa yormasın, bayramlık aÄŸzımızı da daha fazla açtırmasın. Yapılan hiçbir ihanet, hiçbir kötülük kimsenin yanına kalmaz, yarına da bırakılmaz. FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı, kendi topraklarında, casusluk eÄŸitim aldığı ülkesinde Allah’a hesap vermek üzere öldü gitti. DileÄŸim Allah’ın azabıyla kahrolması, hıyanetini, müşrik ve münafık emellere hizmetinin bedellerini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye’de gömüleceÄŸi bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. O hesabı soracak Türkiye sevdalısı yüreklerdir. Allah ihmal etmez, sadece imhal eder, yani mühlet tanır.”

“Bu ülkede yaÅŸayan hiçbir Kürt kardeÅŸim sorun olarak gösterilemez”

Konuşmasında DEM Parti milletvekili ile tokalaşmasına değinen Bahçeli, konuşmasında konuşmasını şöyle sürdürdü:

“DEM’e uzattığım el günlerdir konuÅŸuluyor, günlerdir tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Önüne gelen kendi mizaç ve meÅŸrebine göre deÄŸerlendirme yapıyor. Son iki haftadır görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklayıp samimi niyetimi paylaÅŸmış olsam da, birileri yine rahat durmuyor, ısrarla samanlıkta iÄŸne arayışına, karanlıktan aydınlığa taÅŸ fırlatmaya kalkışıyor. ‘Sözlerimin altı doldurulmalıdır’ diyenlerden tutun da, ‘yeni bir çözüm sürecinin piÅŸirildiÄŸini” iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarınız olacağı üzere gündeme gelmiÅŸtir.

Bir eski Meclis BaÅŸkanı iÅŸgüzarlık ve iÅŸportacılık mantığını siyaset zannederek kafasının içinde ne kadar kir pas varsa ortaya dökmüştür. ‘Adına isterseniz kuÅŸkonmaz deyin, yeni bir sürece ihtiyacımız var’ sözleriyle boÅŸa sallayıp nasıl dolu tutarım hevesine kapılmıştır. Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine deÄŸil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeÅŸliÄŸi daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır.”

Türkiye’nin sorununun Kürtler deÄŸil, bölücü terör örgütü olduÄŸunun altını çizen Bahçeli, “Tek tek Kürt kardeÅŸlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir, ama kolektif kimlik ve etnik temelde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Bu ülkede yaÅŸayan hiçbir Kürt kardeÅŸim sorun olarak gösterilemez. Kürt sorunu var demek, Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin, yalan sözlerin, yıkım bekleyenlerin, küresel emperyalizme piyonluk yapanların ortak propagandasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti asimilasyon politikasına hiçbir zaman teÅŸne olmamış, tenezzül etmemiÅŸ, prim vermemiÅŸtir.” diye konuÅŸtu.

“Terör baÅŸka siyaset baÅŸkadır”

Bahçeli, bölücü terör sorununun elbette Türkiye’ye pek çok zaman, kaynak, insan ve enerji kaybettirdiÄŸine dikkati çekerek, “Terörle mücadeleye harcanan devasa kaynaklar, doÄŸu ve güneydoÄŸunun sosyal ve ekonomik kalkınmasına ayrılmış olsaydı, bölgenin nasıl yıldız gibi parlayacağını, iÅŸsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımı adaletsizliÄŸinin nasıl ortadan kalkacağını vatansever her insanımız tasdik edecektir.” dedi.

Terörün bitmesi halinde Diyarbakır’ın, Şırnak’ın, Hakkari’nin, Mardin’in, Batman’ın, AÄŸrı’nın, Van’ın ve diÄŸer vilayetlerin başına talih kuÅŸunun konmasının, bölge insanının derin bir nefes almasının mutlak bir akıbet olduÄŸunu belirten Bahçeli, “Terör baÅŸka siyaset baÅŸkadır. İkisi arasına kalın bir çizgi çekilmeden, duvar örülmeden, silah dışlanmadan, en baÅŸta Kürt kardeÅŸlerimiz olmak üzere, Türk vatandaÅŸları layık olduÄŸu insani geliÅŸmiÅŸlik düzeyine, refah, huzur ve güvenlik mertebesine çok zor ulaÅŸacaktır.” dedi.

Terörizmin “hesaplı ve sistemli ÅŸiddet” demek ve terör saldırılarında psikolojik sonuçların fiziksel hedeflerden daha önemli olduÄŸunu belirten Bahçeli, terörist için ÅŸiddetin bir amaç deÄŸil, araç, toplumu ve mücadele ruhunu yıldırmanın, korkutmanın, dehÅŸete düşürmenin yegane öncelik olduÄŸunu söyledi.

“Terörle hiçbir yere varılmaz, varılamaz, varılamayacaktır”

Bahçeli, konuşmasında bugüne kadar terör ve terörizmle mücadelede elde edilen ortak tecrübeleri şu şekilde sıraladı:

“-Tek başına silahlı mücadelenin hemen hiçbir zaman terörü sona erdiremeyeceÄŸi gibi, terörün silahsız çözümü de asla yoktur. Esasen hiçbir taviz, hiçbir geri adım teröristi doyurmayacak, tatmin etmeyecektir.

-Gerçek dünya ile teröristin kanlı hayatı arasında çok ciddi farklar vardır. Teröristin yaşadıkları ve kabulleriyle gerçek olaylar ve olgular arasındaki çelişkiler somutlaştıkça teröristin direnci kırılacak ve silahtan uzaklaşacaktır.

-Terör örgütünün inancını değiştirme çabası boşunadır. Ancak tek tek teröristler üzerinde tesirli olmak, ihanetin sonunun olmadığını meşru vasıtalarla anlatmak ve açıklamak örgütteki çözülmeyi hızlandıracaktır.

Meselenin can alıcı noktası ÅŸudur: Terör örgütünün taleplerini kabul etmek tehdide boyun eÄŸmek demektir. Üstelik yeni saldırıları kışkırtmaktan baÅŸka bir netice de vermeyecektir. Ancak silah ve ÅŸiddet karşısında toplumun boyun eÄŸdiÄŸini göstermek ne kadar yanlış ise, terörü yaratan ortamın iyileÅŸtirilmesi amacıyla demokratik adımları atmaktan imtina edilmesi o ölçüde hatalıdır. Medyanın tavrı ve tutumu da çok önemlidir. Terör eylemlerinin teröristlerin bir baÅŸarısı ya da toplum açısından bir panik havası ÅŸeklinde sunulması bölücü örgütün deÄŸirmenine su taşımakla eÅŸ anlamlıdır. Teröristin moralini bozan ve direncini azaltan iki faktörden birisi, temel iddialarına yönelik kuÅŸkular duymaya baÅŸlaması, diÄŸeri de silahlı eylemlerin baÅŸarısızlığa mahkum olduÄŸuna ikna edilmesidir. Bölücü terör örgütü PKK’nın silahlı eylemleri baÅŸarısızlığa mahkumdur. Terörle hiçbir yere varılmaz, varılamaz, varılamayacaktır. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecek, müzakere ve mütareke dayatmaları iÅŸe yaramayacaktır. Bir yanda terörle amansız mücadele ederken, diÄŸer yanda demokratik reformların, sosyal ve ekonomik düzenlemelerin yapılması akla en yatkın seçenektir. Kürt kardeÅŸlerimizle terör örgütü arasında hiçbir ortak taraf yoktur.”

“Elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız”

Bahçeli, 6 Haziran 2011’de Diyarbakır mitingindeki, “Vashington’dakiler sizi benden daha fazla sevemez. Brüksel’dekiler sizi benden daha çok anlayamaz. Erbil’deki peÅŸmerge sizi benden daha çok sahiplenemez.” ifadelerini anımsatarak, ÅŸunları kaydetti:

“Terörün belini kırmak her ÅŸart ve durumda görevimizdir. Terör eylemlerine ön ÅŸartsız derhal son verilmesi, bütün teröristlerin silahlarıyla daÄŸdan inip Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olması, Türk adaletinin vereceÄŸi hükme razı olarak cezalarını çekmeleri terör örgütü için tek çıkıştır. Ne ABD, ne AB, ne Irak, ne Suriye, ne de bir baÅŸka ülkeyle birlikte içimizdeki bazı mihrakların Kürt kardeÅŸlerimizin sözcüsü ve vasisi olması asla, kata imkansızdır.

Birinci hüküm cümlem şudur:

TBMM’de her meselenin ele alınıp milli ve müşterek akılla çözümü mümkün ve hatta mecburidir. EÄŸer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde deÄŸil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız.”

Bahçeli, geçen haftaki grup konuÅŸmasındaki “Türkiye’ye getirilirken, ‘her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiÄŸini, örgütünün tasfiye edileceÄŸini tek taraflı ilan etsin.” ifadesini anımsatarak, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

“Bu çaÄŸrımın içyüzünü henüz anlamayan, anlasa bile iÅŸine gelmediÄŸinden saptırmaya çalışanlar çok sayıdadır.Türk ve Türkiye Yüzyılında terörü sıfırlamak, milli birlik ve beraberliÄŸi çelikleÅŸtirmek amacına matuf ikinci hüküm cümlem şöyledir:

‘Teröristbaşı iÅŸin içinde olmazsa bir ÅŸey çıkmaz’ diyenlere de sesleniyorum, ÅŸayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuÅŸsun. Terörün tamamen bittiÄŸini ve örgütün laÄŸvedildiÄŸini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne, adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız, vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız. Türkiye ve Türk milleti için her fedakarlığı yapmaya, her çileye katlanmaya, lazım gelen her adımı atmaya kararlıyız, inançlıyız, tarih huzurunda diyorum ki, yeminliyiz. ‘Yeni Yüzyıl, Yeni Hayat, Yeni Türkiye’ temelinde bagajları boÅŸaltalım ve milli ülküleri hep birlikte yakalayalım.

Üçüncü hüküm cümlem de şu şekildedir:

Diyarbakır annelerinin sessiz çığlığı duyulmalı, evlatlarıyla buluşmaları sağlanmalı, hepsinin yüzü güldürülmeli, sorunun kaynağı olanlar harekete geçmelidir.

Bilinmelidir ki, uzattığım elin bir mesajı da budur. Terör yöntemleriyle herhangi bir yakın veya uzak hedefe ulaşıldığı bugüne kadar görülmüş, duyulmuÅŸ ÅŸey deÄŸildir. Barışçıl yollar varken teröre müracaat melanettir, ihanettir, cinayettir, canavarlıktır. Türk milleti bölücü terörle yaÅŸamaya mecbur deÄŸildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bölücü terör örgütünü emelleriyle birlikte imha etmeye muktedirdir. Kürt kardeÅŸlerim, gelin bir olalım, beraber olalım, aramıza girmek isteyenleri, bozgunculuk yapanları tarihin çöplüğüne gönderelim. İmanımız bir, kıblemiz bir, irademiz bir, bayrağımız bir, milletimiz bir, devletimiz bir, anımız bir, acımız bir, geleceÄŸimiz bir, biz hep birlikte Türk milletiyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yıl dönümünde milli kucaklaÅŸmayla yeni yüzyılın destanını el ele yazalım; ayrılmamızı, bölünmemizi, parçalanmamızı bekleyenleri mahvı periÅŸan edelim. Kökünü kurutamayacağımız bir sorun yoktur. Çaresizlik içinde kıvranacağımız bir konu da yoktur.

Dünya siyasetini Filistin davasında bir araya getirme mücadelesi veren Türkiye’nin 154 partiyle kutuplaÅŸması, kendi içinde yarılması, birbirine girmek için pozisyon alması doÄŸru deÄŸildir, ahlaki deÄŸildir, makul deÄŸildir, makus talihimiz Allah’ın izniyle ters dönecektir. CHP Genel BaÅŸkanı istediÄŸi kadar saÄŸa sola gitsin, orayı burayı ziyaret etsin, gömleÄŸinin ilk düğmesini yanlış iliklemesinden, bastığı ve baktığı siyasi zemin kırık olduÄŸundan dolayı yanlışa düşmesi ve hayal kırıklığı yaÅŸaması kaçınılmazdır.”

Kaynak: AA