Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki uçak kazasına iliÅŸkin ön raporun detayları ortaya çıktı
5 Åžubat’ta Ä°stanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na iniÅŸinin ardından pistten çıkarak 3 parçaya ayrılan uçağın “kara kutusu” niteliÄŸindeki CDR ve FDR’lerin çözümlerini içeren ön raporun detayları ortaya çıktı.
Anadolu Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca yürütülen soruÅŸturma kapsamında UlaÅŸtırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaşım Emniyeti Ä°nceleme Merkezince hazırlanan ön raporda, 5 Åžubat’ta 2’si bebek 177 yolcu ve 6 kiÅŸilik mürettebat ile Ä°zmir-Ä°stanbul seferini yapan uçağın operasyonel uçuÅŸ planının kaptan pilot tarafından imzalandığı belirtildi.
Uçak ile Sabiha Gökçen Havalimanı Kule arasında yapılan telsiz görüşmelerine göre, önceki iki uçağın pas geçtiği bilgisine yer verilen raporda, kulenin uçağa 270 dereceden 22 knot rüzgar ile iniş serbest bilgisini verdiği anlatıldı.
Raporda, şunları kaydedildi:
“Uçağın pist başına indiÄŸi, iniÅŸi takiben hız freni (speed brake) ve otomotik frenin (auto brake) otomatik olarak ve ters itme mekanizmasının (thrust reverser) manuel olarak zamanında kullanıldığı, sürat göstergesi 57 knotı gösterdiÄŸinde speed brake ve thrust reverserların kapatıldığı, tekrar manuel frenlemenin baÅŸlatıldığı, 6 saniye sonrasına kadar uçakta yavaÅŸlamanın durduÄŸu, ilk manuel frenlemenin yapıldığı, 84 knot yer hızının olduÄŸu andan itibaren negatif ivmelenmenin yeterli olmaması sebebiyle pistin yaklaşık 60 knot ile terk edildiÄŸi anlaşılmıştır.
Ses kayıtlarına göre, iniÅŸten yaklaşık 6 dakika önce uçaÄŸa düşen yıldırım sebebiyle hava aracında herhangi bir sorun olma ihtimaline binaen pilotlardaki stresin arttığı ve bir an önce iniÅŸ yapılmak istendiÄŸi belirlenmiÅŸtir.”
Kazada uçağın motor kısmında küçük çaplı yangın çıktı
İniş müsaadesini alan pilotların, hazırlıklarını yaptıktan sonra yaklaşma ve iniş prosedürlerini uygulandığı aktarılan raporda, alçalış hattında sapmalar görülmesine rağmen uygun bir şekilde inişin gerçekleştiği kaydedildi.
Raporda, uçağın neden duramadığının teknik detayları anlatılarak, “F taksi yolu civarında manuel frenleme yapılmadığından 6 saniye boyunca hava aracının hızında yavaÅŸlama yönünde deÄŸiÅŸiklik meydana gelmemiÅŸ; hemen akabinde ivedilikle frenleme baÅŸlatılmış, pist sonuna kadar bu ÅŸekilde devam edilmiÅŸtir. Hava aracı, pist içerisinde duramamış, önce ILS antenlerine, daha sonra nöbetçi kulübesine çarpıp pist başından yaklaşık 30 metre derinlikteki alana düşmüş, havalimanını çevreleyen beton duvara ve tel örgülere çarpmak sureti ile hava aracı gövdesi 3’e bölünmüş, motorlar, ana iniÅŸ takımları ile kanatlardan bazı parçaların koptuÄŸu tespit edilmiÅŸtir.”
Bu hasar derecesinin Sivil Hava Araç Kazaları SoruÅŸturma YönetmeliÄŸi çerçevesinde “tam hasar” seviyesinde olduÄŸu belirtilen raporda, kopan sol motor tarafında bir duman ve daha sonra saÄŸ motor bölümünde küçük çaplı yangın çıktığı, havanın yağışlı olması nedeniyle yangının kendiliÄŸinden söndüğü aktarıldı.
“Uçağın iniÅŸ ağırlığı maksimum iniÅŸ ağırlık limitini aÅŸmamıştır”
Pegasus Hava Yollarına ait uçağa ait bakım belgelerinin incelemesinde, açık ve bekleyen bakımının olmadığının tespit edildiği vurgulanan raporda, şu bilgilere yer verildi:
“Hava aracı için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından 15 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenmiÅŸ UçuÅŸa ElveriÅŸlilik Sertifikası ve 15 Mayıs 2020 tarihine kadar geçerli UçuÅŸa ElveriÅŸlilik Gözden Geçirme Sertifikası mevcuttur. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından 26 Ekim 2018 tarihinde düzenlenmiÅŸ tescil sertifikası mevcuttur. Uçağın iniÅŸ ağırlığının maksimum iniÅŸ ağırlık limitini aÅŸmadığı, yakıt planlamasının da uçuÅŸ için uygun olduÄŸu tespit edilmiÅŸtir.”
Kaynak: AA