Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki veda töreninde konuÅŸan Gezeravcı: Bu bir hikayenin baÅŸlangıç noktasıydı

Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki veda töreninde konuşan Gezeravcı Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı

Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki veda töreninde konuşan Gezeravcı Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, “(Türkiye’nin ilk insanlı uzay misyonu) Bu bir hikayenin baÅŸlangıç noktasıydı, bir yere varış noktası deÄŸil.” dedi.

Gezeravcı’nın yer aldığı Axiom-3 (Ax-3) ekibi için Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) veda töreni düzenlendi.

Axiom Space, aralarında ilk Türk astronot Gezeravcı’nın da bulunduğu Ax-3 ekibi için hazırlanan veda törenini canlı olarak yayımladı.

Gezeravcı, veda töreninde yaptığı konuÅŸmada, “Gurur duyduÄŸumuz tarihimizin devamı niteliÄŸinde adım attığımız yeni Türkiye Yüzyılı’nda icra ettiÄŸimiz Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleÅŸtirmiÅŸ olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum.” dedi.

GerçekleÅŸtirdikleri bu görevin geleceÄŸin teminatı gençler için ilham verici bir baÅŸlangıç olmasını dileyen Gezeravcı, “Bu bir hikayenin baÅŸlangıç noktasıydı, bir yere varış noktası deÄŸil. Bundan sonraki yolumuz tüm milletimize hayırlı uÄŸurlu olsun.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Cumhuriyeti’ne de onurlu yüzüncü yıl dönümünde insanlı uzay misyonuna adım atmak için verdikleri cesur ve azimli karar için çok minnettarım”

Gezeravcı, veda töreninde yaptığı konuÅŸmada, bu ekibin parçası olduÄŸu için gerçekten onurlu ve ayrıcalıklı hissettiÄŸini belirterek, son 2 haftadır Ax-3 ekibi faaliyetlerini sürdürürken ISS’te bulunan Expedition 70 mürettebatına büyük destekleri, misafirperverlikleri ve kibarlıkları nedeniyle minnettarlığını dile getirdi.

Expedition 70 ekibinin, gerçekten çok destekçi olduÄŸunu belirten Gezeravcı, Ax-3 misyon lideri Michael Lopez-Alegria’ya da liderliÄŸi için teÅŸekkür etti.

Gezeravcı, 2 hafta boyunca Axiom’da görev alan herkese misyonun her aÅŸamasında Ax-3 ekibine verdikleri destek için teÅŸekkür ederek “Ülkeme, Türkiye Cumhuriyeti’ne de onurlu yüzüncü yıl dönümünde insanlı uzay misyonuna adım atmak için verdikleri cesur ve azimli karar için çok minnettarım.” ifadesini kullandı.

Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki son deneyini yaptı

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, uzay koÅŸullarının insan saÄŸlığı üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlayan “METABOLOM” isimli deneyiyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) son bilimsel çalışmasını gerçekleÅŸtirdi.Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki son deneyini yaptı

AA muhabirinin edindiÄŸi bilgiye göre, Gezeravcı, ISS’de kaldığı 14 gün boyunca 13 deney yaptı.

Bunlardan sonuncusu olan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Emregül’ün proje yürütücüsü olduÄŸu “METABOLOM” deneyiyle uzay koÅŸullarının insan saÄŸlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkartılması amaçlandı.

Deneyle, astronotlardan toplanacak kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak moleküler düzeydeki detaylı analizlerle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkileri araştırılıyor.

AraÅŸtırmayla Gezeravcı’nın, uzay ortamı koÅŸullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleÅŸen fizyolojik ve biyokimyasal deÄŸiÅŸimlerin incelenmesi hedefleniyor.

Ayrıca, Türkiye’nin uzay araÅŸtırmalarında yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı gibi konularda çalışacak uzmanlara daha fazla araÅŸtırma yapmak için faydalı veriler elde edilmesi amaçlanıyor. Bu verilerin, dünyadaki hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliÅŸtirilmesinde faydalı olabileceÄŸi düşünülüyor.​​​​​​​

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gezeravcı’nın ISS’teki görevi boyunca 13 bilimsel deney gerçekleÅŸtirdiÄŸini belirterek “Bilimsel çalışmalar, (Gezeravcı’nın) dönüşünden sonra da devam edecek. Bu deneyim, bilim insanlarımıza yeni araÅŸtırma olanakları sunacak. Türk bilim insanları, her alanda dünyayla yarışacak araÅŸtırmalar yapmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.

Tamamlanan deneyler

Gezeravcı, ISS’ye ulaÅŸtığı günden bu yana her gün programına uygun ÅŸekilde deneylerini sürdürdü.

Astronot Gezeravcı, MİYELOİD deneyiyle galaktik kozmik radyasyonun, yer çekimi değişikliklerinin ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan diğer zorlu faktörlerin, astronotların bağışıklık sistemi ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediğini araştırdı.

Uzay ve savunma sanayisine kurÅŸunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler saÄŸlayacak “MİYOKA” deneyini yapan Gezeravcı, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliÅŸtirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkı sunması beklenen “UYNA” deneyini de gerçekleÅŸtirdi.

Yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz iÅŸlevi keÅŸfedilememiÅŸ genler ve bunların bağışıklık sistemiyle iliÅŸkisini araÅŸtıran “MESSAGE” deneyine iliÅŸkin de çalışmalar yürütüldü.

MuÅŸ Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan ve öğretmenleri Birsen Geçer’in proje yöneticiliÄŸini yaptığı “PRANET” deneyini de gerçekleÅŸtiren Gezeravcı, TÜBİTAK MAM’dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil’in proje yöneticisi olduÄŸu uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesini amaçlayan “gMETAL” deneyine de imza attı.

Gezeravcı, ayrıca, Tuz Gölü’nde yetiÅŸen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiÄŸi fizyolojik ve moleküler tepkileri araÅŸtıran “EXTREMOPHYTE” deneyini yaptı.

Gelecekte uzayda yaÅŸayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin saÄŸlanması ve kapalı yaÅŸam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliÅŸtirmeye yönelik ilk adım olan “CRISPR-GEM” ve mikroalg türlerinin uzayda yaÅŸam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araÅŸtırıldığı “UzMAn” deneyleri de bu süreçte gerçekleÅŸtirildi.

Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileÅŸtirme, yaÅŸam destek alanlarında kullanılmasını araÅŸtıran “ALGALSPACE” ve uzayda yaÅŸamaya karşı oluÅŸan hayati tepkimelerin “vokal kord” kaynaklı deÄŸiÅŸimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliÄŸin sebep olduÄŸu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını saÄŸlayacak “VOKALKORD” deneylerini de sürdürdü.

“OKSİJEN SATURASYONU” deneyiyle de yapay zeka desteÄŸiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduÄŸu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedeflendi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir