Bahçeli: İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyor, çaÄŸrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz

Bahçeli İmralı'yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz

Bahçeli İmralı'yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz

MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, “Roma Statüsü’nün 89. maddesi gereÄŸince, Caniyahu ile eski savunma bakanının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olan herhangi bir ülkeye gitmesi halinde ellerine kelepçe vurulup Lahey’deki mahkemeye çıkartılması bir hukuk ve insanlık namusudur.” dedi.

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuÅŸmada, sistemini konsolide etmeye çalışan kırılgan bir devletin, zorlu sınamalardan, zorlayıcı sınavlardan kazasız belasız çıkmasının hiç kolay olmayacağını söyledi.

Türkiye’nin sistem sorununu demokratik reform ve restorasyon hamleleriyle çözdüğünü, siyasi istikrarın CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi ile taçlandığını belirten Bahçeli, böylesi bir kazanımın Türkiye’nin elini güçlendirmekle kalmadığını, bölgesel ve küresel arenada manevra kabiliyetini, moral üstünlüğünü takviye ettiÄŸini dile getirdi.

Devlet Bahçeli, dünyanın bugünkü halinin nükleer savaş riskine işaret etmesinin, küresel cepheleşmenin silah dışındaki uzlaşma arayışlarını gölgelemesinin, bir yanda uluslararası sistemin çöküş alarmı, diğer yanda da kurumsal ve kurallara dayalı sorun çözme istek ve iradesinin tükenişinin habercisi olduğunu ifade etti.

Durumun ciddi ve kritik olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Türkiye’mizin, hayatın olaÄŸan akışı içinde karşılaÅŸma olasılığı giderek artan olaÄŸan dışı geliÅŸmelere karşı bütün senaryoları deÄŸerlendirerek baraj kurması ve enine boyuna hazırlık yapması sadece bir güvenlik önlemi deÄŸil, bunun da ötesinde bir varoluÅŸ meselesidir. Uzun menzilli balistik ve orta menzilli hipersonik füzelerin ateÅŸlendiÄŸi, nükleer baÅŸlıklı füzelerin fırlatma rampalarında bekletildiÄŸi, ortak aklın ve barış havasının cinnetle bezendiÄŸi bir karanlık jeopolitik görüş açımıza perde çekmiÅŸtir. Ne tarafa dönsek kanlı boÄŸuÅŸma sahneleri gözümüze çarpmaktadır. Hangi yöne baksak insani felaketler birbirini kovalamaktadır. İşin özünde İkinci Dünya Savaşı’nı takiben tesis edilen kurallara dayalı uluslararası sistem ilansız ve ilamsız iflas bayrağını çekmiÅŸ durumdadır.”

Askeri ve siyasi basınçtaki yükselişin patlama eşiğine kadar dayandığını belirten Bahçeli, vaziyetin oldukça vahim olduğuna işaret etti. Bahçeli, küresel sistemin mimarisinin her yanından hasar aldığını anlattı.

İngiltere merkezli bir kuruluÅŸun hazırladığı “Çatışma YoÄŸunluÄŸu Endeksi” raporuna deÄŸinen Bahçeli, rapora göre küresel düzeyde çatışma alanlarının 2021’den bu yana yüzde 65 arttığını aktardı.

“Dünyanın tamamı korku tünelinde”

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın küresel bir mahiyet kazanmasıyla ilgili tahrik ve gerilim atmosferinin günbegün mesafe aldığına iÅŸaret eden Bahçeli, Kuzey Kore’nin bölgeye asker sevkiyatı yaptığını, Batı’nın uzun menzilli füzelerle Rusya’nın vurulmasına verdiÄŸi onayın, Rusya’nın buna misilleme yapmasının kabus senaryolarını aktife ettiÄŸini vurguladı.

Bahçeli, “Rusya Federasyonu Devlet BaÅŸkanı Putin’in imzaladığı güncellenmiÅŸ nükleer caydırıcılık doktrininin, devri saltanatının bitmesine sayılı günleri kalan Biden’ın Ukrayna’ya verilen füzelere kullanım iznini onaylamasından sonra açıklandığı ortadadır. Yalnızca Kafkaslar deÄŸil dünyanın tamamı korku tünelindedir.” diye konuÅŸtu.

Ukrayna’nın Batı yapımı silahlarla Rusya’yı vurması üzerine Putin’in “savaşın küresel boyut” kazandığına dair söyleminin, üçüncü dünya savaşı ihtimalini gün ışığına taşıdığına dikkati çeken Bahçeli, savaşın kazananının olmayacağını belirtti.

YaÅŸanan iki dünya savaşının en ağır sonuçlarıyla yüzleÅŸenin Türkiye ve Türk milleti olduÄŸunu anlatan Bahçeli, “Her ÅŸart ve geliÅŸme karşısında; barışı savunmak, barışçıl çabalara destek olmak, mutabakat ve müzakere arayışlarının yanında durmak hem insanlık görevi, hem insanlık onuru, hem de siyasi ve stratejik önceliÄŸimiz olmalıdır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştüğünü, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi kabul ettiÄŸini hatırlatan Bahçeli, bölgesel gerilimin düşürülmesi maksadıyla dile getirdiÄŸi samimi çaÄŸrıların Türkiye’nin ahlaki ve insani duruÅŸunu teyit etmenin yanında, barışsever bir millet olduÄŸunu da tekrar belgelediÄŸini kaydetti.

“Türkiye’nin iki ateÅŸ arasında kalması ya da taraf olmaya zorlanması bugünden kestirilmesi mümkün olmayan anormal külfetlere ve trajik neticelere yol açabilecektir” uyarısında bulunan Bahçeli, Türkiye’nin pozisyonunun kalıcı ateÅŸkes ve barışın teminine yönelik olduÄŸunun altını çizdi. Bahçeli, “Onun bunun dolduruÅŸuna gelerek bir maceraya atılmak milli birliÄŸimizi ve güvenliÄŸimizi riske atacaktır.” görüşünü paylaÅŸtı.

Devlet Bahçeli, barış ümitlerini canlı tutmak, barış çabalarına katkı sunmak varken savaş diline müracaat etmenin, fason kahramanlıklar taslamanın, ne devlet aklıyla ne de tarih şuuruyla bağdaşmayacağını söyledi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Trump’ın koltuÄŸa oturmasını beklemeden klinik vaka Biden’ın ellerini silah ve füze butonlarının etrafında gezdirmesi, dünyayı yeni bir savaÅŸa sürükleme gayesi, maruz ve makul görülebilecek bir alçaklık deÄŸildir. Biden’ın akli melekeleri mefluçtur. Aldığı veya alacağı her karar sakat ve mahsurludur. 20 Ocak 2025 tarihinde yapılacak baÅŸkanlık devir teslim töreni beklenmeden insanlığı ve dünyayı ateÅŸe atmak için fırsat kollayan Biden’ın, görevinden derhal azledilmesi dünya barışına muazzam bir hizmet olarak tarihe geçecektir.

Gördüğümüz yalın gerçek ÅŸudur: Türkiye’nin çevresi silahlarla, füzelerle, ÅŸiddet versiyonlarıyla, yeni nesil savaÅŸlarla kuÅŸatılmaktadır. Biliniz ki hesaplaÅŸmanın adresi bellidir. Biliniz ki herkesin gözü üstümüzdedir. Alacağımız karar ve varacağımız sonuçlar küresel dengeyle beraber, bölgesel akışı deÄŸiÅŸtirebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti dünyanın kemer taşıdır. Bu taÅŸ yerinden oynar veya oynatılırsa gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır.”

“Cansa ihtiyaç olan canımızı da seve seve bu uÄŸurda feda edeceÄŸiz”

Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçeÄŸe dönüştürmek amacıyla yaptıkları mücadelenin menziline ulaÅŸması için emekse istenen emek vereceklerini, zamansa istenen zaman harcayacaklarını belirten Bahçeli, “Özellikle ifade etmeyi zaruri görüyorum ki cansa ihtiyaç olan canımızı da seve seve bu uÄŸurda feda edeceÄŸiz.” dedi.

Mücavir coÄŸrafyalar cayır cayır yanarken milli varlığa ve iç barışa ateÅŸ saçmayı hedefleyen müstevlileri ve bunların “sızma uÅŸaklarını” milli birlik ve kardeÅŸliÄŸin gücüyle yerle bir edeceklerini ifade eden Bahçeli, günün, Türk milletinin topyekun ayaÄŸa kalkma, kenetlenme, tek yürek olma günü olduÄŸunu vurguladı.

“Bu açık yükümlülükten statü taraftarı hiçbir ülke kaçamaz”

Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail BaÅŸbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’a yönelik tutuklama emrini anımsatan Bahçeli, insanlık suçu iÅŸleyen katilleri yakalamak için hukukun devrede olduÄŸunu dile getirdi. Bahçeli, “Caniyahu köşeye sıkışmıştır ve sonu görünmüştür. İsrail halkı sokaklara dökülmüş, vicdan ve saÄŸduyunun refakatinde Caniyahu protesto edilmiÅŸtir. AB Yüksek Temsilcisi’nin, birlik üyesi ülkelere Uluslararası Ceza Mahkemesi tutuklama kararının uygulanmasıyla ilgili hatırlatmada bulunması çarpıcı bir geliÅŸmedir.” diye konuÅŸtu.

İsrail yönetiminde soykırım suçuna karışanların, dökülen her masum kanın damla damla hesabını vereceÄŸini ve bugünlerin uzak olmadığını vurgulayan Bahçeli, Roma Statüsü’nün ilgili maddeleri doÄŸrultusunda, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin aldığı tutuklama kararının taraf ülkelerce uygulanmasının hukuki bir yükümlülük olduÄŸunu aktardı.

Devlet Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu açık yükümlülükten statü taraftarı hiçbir ülke kaçamaz, muafiyet bahÅŸedecek herhangi bir imtiyaza da sahip olamaz. Roma Statüsü’nün 89. maddesi gereÄŸince, Caniyahu ile eski savunma bakanının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olan herhangi bir ülkeye gitmesi halinde ellerine kelepçe vurulup Lahey’deki mahkemeye çıkartılması bir hukuk ve insanlık namusudur. Aralarında Fransa, İspanya, Belçika, Cezayir, Kanada, Güney Afrika, İtalya, Hollanda ve İrlanda’nın yer aldığı ülkeler, Caniyahu’nun ülkelerine gelmesi halinde tutuklayacaklarını açıklamışlardır.

Çember daralmış, vakit yaklaÅŸmış, akıbet netleÅŸmiÅŸtir. Soykırım suçlularından hesap sorulması artık sabır ve zaman meselesi halini almıştır. İnsanlığa karşı suç iÅŸleyen katillerin, 50 bine yakın masumun kanı alınlarına kazınan ÅŸerefsiz canilerin ibretlik sonlarını göreceÄŸimiz günlere inÅŸallah az kalmıştır. Caniyahu ve eski savunma bakanı azılı suçludur, bu soykırımcıların arkasında duran ülkeler de iÅŸlenmiÅŸ suçlara taammüden ortaktır.”

“Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin devletleri yargılamadığı, kiÅŸi sorumluluÄŸunu esas aldığı ve sadece gerçek kiÅŸilere hesap sorduÄŸu dikkate alındığında, adaletin tecellisiyle Caniyahu ve soykırımcı yandaÅŸlarının ömür boyunca demir parmaklıklar ardında cezasını çekmesi kaçınılmaz bir hak ifası olacaktır” diyen Bahçeli, haksızlık telafi edilmeden sıkılı yumrukların açılmayacağını, akan kanın durmayacağını, huzursuzluÄŸun tesirini kaybetmeyeceÄŸini belirtti.

14 Kasım 2023 tarihinde TBMM Grup Toplantısı’nda İsrail-Filistin ihtilafına dair altı maddelik çözüm teklifini paylaÅŸtığını anımsatan Bahçeli, bugün de aynı görüşte olduklarını ifade etti.

Kaynak: AA