İnsan 7/24 veri üreten bir canlıya dönüşüyor

İnsan 724 veri üreten bir canlıya dönüşüyor
İnsan derisinin altına çip takılması projesi ve göze takılabilen kontak lensler ile birlikte insan biyolojisi sürekli veri üreten bir yapıya dönüşmeye başlıyor.
Ä°TÃœ Bilgi Ä°ÅŸler Daire BaÅŸkanlığı’nda yer alan bilgiye göre, Amerikan Federal Hükümeti Savunma Bakanlığı’nın araÅŸtırma ve geliÅŸtirme kolu olan “Savunma Ä°leri Düzey AraÅŸtırma Projeleri Kurumu”na (DARPA – Defense Advanced Research Project Agency) geliÅŸtirdiÄŸi proje olan ARPANET’le baÅŸladığı kabul edilen internet, ilk zamanlarda askeri araÅŸtırma projeleri için tasarlandı.
Kişisel bilgisayarların ortaya çıkması ile sadece kurumlar arasında kullanılan ARPANET artık, vatandaşların da kullanabildiği bir hale geldi. İlk zamanlar oldukça kısıtlı bir kullanım alanına sahip olan internet, bugün özel kullanımdan ticarete, günlük haberleşmeden eğitime kadar pek çok alanda en çok kullanılan iletişim aracı haline geldi.
Akıllı telefonların da sahneye çıkması ile artık günün her anında internete bağlanabilen kullanıcılar aynı zamanda 7/24 veri üretir hale geldiler. Yapay zeka sistemlerinin de gelişmesi kişilerin internette yaptığı aramalar, alışveriş geçmişleri, sağlık durumları gibi pek çok bilgi akıllı sistemler aracılığıyla internetten toplanarak işlenebilir hale dönüştü.
Veri analiz kuruluÅŸu Statista’nın verilerine göre, dünyadaki tüm kullanıcıların ürettiÄŸi senelik veri miktarı 2010 yılında 2 zettabyte (2,000,000,000,000 GB) iken, 2018 yılında 33 zettabyte veri üretildi. Nesnelerin interneti gibi teknolojilerin etkisiyle, yakın gelecekte hayatımızdaki çoÄŸu cihazın internete baÄŸlı olacağı ve buna baÄŸlı olarak üretilen veri miktarının 2025 yılında 175 zettabyte’a ulaÅŸması tahmin ediliyor. Daha çarpıcı bir ifadeyle son 2 senede üretilen veri miktarı, insanlığın baÅŸlangıcından itibaren toplanmış veriden daha fazla.
Verinin öneminin her geçen gün artması ile birlikte teknoloji ÅŸirketlerinin de deÄŸerleri doÄŸru orantılı olarak artmaya devam ediyor. “2019’da Piyasa DeÄŸerine Göre En Büyük 100 Åžirket” raporuna göre en deÄŸerli 10 ÅŸirketten 7’sini dijital teknoloji üzerine yoÄŸunlaÅŸan ÅŸirketler oluÅŸturuyor.
Teknoloji şirketleri daha fazla veri elde etmek ve etkilerini artırmak için ise yeni teknolojik cihazlara yatırım yapmaya devam ediyor. Son yıllarda kullanılırlığı giderek artan akıllı saatler, kişilerin uyku düzenlerinden kalp atış ritimlerine kadar pek çok biyolojik durumu veriye dönüştürebiliyor.
Gelecekte insan beynine yerleştirilecek çipler ve göze takılabilen ve video kaydı ve fotoğraf çekip kaydedebileceği iddia edilen kontak lensler ve ile insanın her hareketinin veriye dönüştürüleceği bir geleceğin de kapısı açılıyor.
“KiÅŸisel bilgilerimizi büyük ÅŸirketlere kiralamayı kabul etmiÅŸ durumdayız”
İstanbul Medipol Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berrin Kalsın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, verilerin geçtiğimiz yıllarda sıklıkla tartışılan konulardan bir tanesi olduğunu söyledi. Sosyal medyada ve dijital medya ortamlarında bıraktığımız ayak izlerinin büyük teknoloji şirketlerine ciddi miktarda veri sağladığına dikkati çeken Kalsın şunları söyledi:
“GittiÄŸimiz mekanlardan aldığımız uçak biletine kadar her türlü bilgiye eriÅŸen ve bunu depolayan bir sistemle karşı karşıyayız. Bu durum özellikle ürün/hizmet satışlarında yani dijital pazarlamada baÅŸvurulan bir yöntem. Firmalar bu sayede istenilen hedef kitleye rahatlıkla ulaÅŸabiliyor. Anlık mesajlaÅŸmalarımızı, kiÅŸiselleÅŸtirilmiÅŸ haber kaynaklarımızı ve tek tıklamayla alışveriÅŸ yapmamızı saÄŸlamak adına farkında olmadan, ÅŸimdiye kadar kendimize sakladığımız kiÅŸisel bilgilerimizi hiç tanımadığımız büyük ÅŸirketlere kiralamayı kabul etmiÅŸ durumdayız ve bugün dünya genelinde birçok internet kullanıcısı bilgisi dahilinde veya bilmeden bu ortamların karanlık yüzüne maruz kalıyor.
Özellikle sosyal medya platformları çok sayıda kullanıcının eÅŸ zamanlı etkileÅŸime girerek veri oluÅŸturmasıyla gündeme geliyor. Fakat diÄŸer taraftan bu verilerin kiÅŸisel ve mahrem bir nitelik taşımasıyla birlikte büyük bir soru iÅŸareti beliriyor. Sonuç olarak büyük veri kaynağı olan sosyal medya platformlarının bu amaçla kullanılmasından dolayı birçok etik problemlerle karşı karşıya kalınıyor.”
“GeliÅŸtirilen çiple birlikte insan beyniyle bilgisayar arasında doÄŸrudan arayüz oluÅŸturulması hedefleniyor”
Günümüz dünyasında her geçen gün yeni bir teknolojik gelişmeyle karşı karşıya kaldığımıza vurgu yapan Kalsın, sözlerine şöyle devam etti:
“Her seferinde ÅŸaşırıp ‘Bundan daha fazla ne olabilir ki?’ dediÄŸimiz birçok geliÅŸme çok kısa bir zamanda ‘eski’ olarak nitelendirilebiliyor. GeçtiÄŸimiz günlerde Elon Musk’ın, nöroteknoloji ÅŸirketi Neuralink’in önümüzdeki yıl insan beynine yapay zeka çipi yerleÅŸtirebileceÄŸini açıklaması üzerine konuyla ilgili tartışmalar gündeme geldi. GeliÅŸtirilen çiple birlikte insan beyniyle bilgisayar arasında doÄŸrudan arayüz oluÅŸturulması hedefleniyor. Bu çalışmaların her ne kadar insanların saÄŸlığına yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için geliÅŸtirildiÄŸi söylense de aslında birçok yönüyle düşündürücü geliÅŸmeler olduÄŸunu söyleyebilirim.
Böylesi bir durumda dijital gözetim olgusunun veya diÄŸer bir tanımlamayla ‘dikizleme kapitalizminin’ tüm gücüyle devreye gireceÄŸini tahmin etmek hiçte zor deÄŸil. Ä°nsanlığın yararına olarak lanse edilen birçok geliÅŸmenin ortaya çıkmasıyla meydana gelen sıkıntıların neler olabileceÄŸini az çok deneyimledik. Bugün en masumane niyetle geliÅŸtiren sosyal medya platformlarının bile nasıl bir dünya yarattığını gördük. Ä°lk baÅŸlarda sevdikleriyle iletiÅŸim haline olma, sosyalleÅŸme amacıyla geliÅŸtiren bu ortamlara bugün baktığımızda bambaÅŸka bir dünya doÄŸurduÄŸunu görüyoruz. Dolayısıyla insanı robotik bir varlık haline getirme çabalarının insanlığın hayrına mı yoksa zararına mı olacağı tartışması tüm boyutlarıyla ele alınması gereken bir konudur.”
Kaynak: AA