İsrail’in Gazze saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bin 900’e yükseldi

İsrail'in Gazze saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bin 900'e yükseldi

İsrail'in Gazze saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bin 900'e yükseldi

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne aylardır sürdürdüğü saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı son bir haftada 1280 artarak 25 bin 900’e yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada İsrail’in Gazze Şeridi’ne 111 gün önce başlattığı ve yoğun şekilde sürdürdüğü saldırılar hakkında bilgi verildi.

İsrail’in son 24 saatte işlediği 21 katliamda 200 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 370 kişinin yaralandığı belirtildi.

Abluka altındaki Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlenen saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısının son bir haftada 1280 artarak 25 bin 900’e, yaralı sayısının ise 64 bin 110’a yükseldiği kaydedildi.

Han Yunus’taki hastaneler abluka altında

Açıklamada, İsrail’in, güvenli olduğunu iddia ettiği Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait barınma merkezlerinde soykırım suçları işlediği, Han Yunus’taki hastaneleri abluka altına aldığı ve ambulansların hareketini engellediği ifade edildi.

Han Yunus’taki hastanelerin korunması, sağlık ekiplerinin çalışmalarına imkan tanınması ve ambulansların işlerinin kolaylaştırılması için Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarıyla iletişime geçildiği kaydedildi.

Açıklamada İsrail’in, Gazze’deki Kuveyt kavşağında insani yardım bekleyen binlerce aç insana karşı gerçekleştirdiği katliamla 20 kişinin ölümüne 150 kişinin de yaralanmasına neden olduğuna, ölü sayısının daha da artabileceğine işaret edildi.

Tıbbi yardımlar, ihtiyaçları karşılamıyor

Gazze’ye tıbbi yardımların halen sınırlı bir şekilde girdiğine ve hastanelerdeki temel ihtiyaçlara uygun olmadığına değinilen açıklamada, uluslararası kuruluşlara; acil servisler, yoğun bakım üniteleri, ameliyathaneler ve kuvözler ile kanser ve kan hastalarının gereksinim duyduğu ilaçları ve tıbbi malzemeleri temin etme çağrısı yapıldı.

Açıklamada, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve BM kurumları, hastaneleri koruma, onların ilaç, gıda ve yakıt ihtiyaçlarını karşılama ve İsrail tarafından gözaltına alınan sağlık ekiplerini ziyaret ederek serbest bırakılmaları için baskı yapmaya çağrıldı.

Açıklamada ayrıca, Gazze’deki 7 bin yaralı ve hastanın hayatının kurtarılması için dışarda tedavi edilmesi gerektiği belirtildi.

Açlıkla mücadele eden Filistinliler, dağıtılan yemeklere ulaşabilmek için saatlerce sıra bekliyor

Açlıkla mücadele eden Filistinliler, dağıtılan yemeklere ulaşabilmek için saatlerce sıra bekliyor

İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları aralıksız devam ederken bölgeye uyguladığı ambargo sebebiyle Filistinliler açlıkla mücadele ediyor.

Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda yaşayan Filistinliler bölgede dağıtılan yemeğe ulaşabilmek için saatlerce beklemek zorunda kalıyor. Filistinliler savaş, kuşatma ve yardımların bölgeye ulaştırılamaması nedeniyle zorlu şartlarla karşı karşıya.

Filistinlileri savunan avukata göre İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı çıkarmak için yeterince delil var

UCM’de Filistinli mağdurları savunan Fransız avukat Gilles Devers, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı çıkarması için savcılığın elinde yeterince delil bulunduğunu belirtti.

Filistinlileri savunan avukata göre İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı çıkarmak için yeterince delil var

UCM Savcılık Ofisi ve Mağdur Ofisi ile görüşme yapmak üzere beraberindeki avukatlarla Lahey’e gelen Devers, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UCM’nin İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı çıkarması için makul şüphenin yeterli olduğunu ve bu derecede bir şüpheye yetecek miktarda delilin bulunduğunu kaydetti.

“Hiçbir savaşta bu kadar çok kurban olmamıştı”

Devers, UCM’ye sundukları delillerin arasında Gazze’deki sivillere yönelik saldırılar, sağlık sisteminin hedef alınması, 2 milyona yakın kişinin yerlerinden edilmesine ilişkin çok sayıda belge bulunduğunu kaydederek, “Kapsamlı bir soruşturma yürütmek ve tutuklama emri çıkarmak için fazlasıyla kanıt var. Dosyamız özellikle BM kurumlarına yapılan atıfların olduğu 1800 sayfadan oluşuyor.” dedi.

İsrail ordusu tarafından Gazze’de esir alınan sivillerin durumu ve ayrıca baş gösteren kıtlık konusuna özellikle vurgu yaptıklarını dile getiren Devers, “Hiçbir savaşta bu kadar çok kurban olmamıştı. Su ve elektrik sistemlerinin tahrip edilmesi ve herkesin görebileceği insanların onuruna yönelik saldırılar.” değerlendirmesinde bulundu.

“Savcılardan çok güçlü bir tepki bekliyoruz”

İsrail’in askeri operasyonlarının özellikle Filistinli sivilleri hedef aldığını ve Gazze’de yaşamın tüm yönlerini yok ettiği vurgulayan Devers, “En başından beri askeri hedeflerden ziyade Filistin’deki sosyal hayatı yok etmeye yönelik bir plan işletildi.” yorumunu yaptı.

Devers, İsrail’in, Gazze’de doğrudan bir askeri hedeften ziyade, Gazze’yi yaşanmaz bir yer haline getirmeyi amaçladığının altını çizerek, şunları aktardı:

“Çocukların saldırıya uğradığını gördüğüm tek savaş bu. Kentsel alanlarda en ağır yıkım silahlarının kullanıldığı ve çocukların, yeni doğmuş bebeklerin, yaşlıların, hastaların ve şimdi ölülerin bile saldırıya uğradığı yer haline geldi. Mezarlıkların yok edildiği düşünüldüğünde, mesaj basitçe şu: Burada asla bir hayatınız olmayacak, gidin!”

Tüm bu kanıtlar ışığında UCM’nin gerekli adımları atması gerektiğine dikkati çeken Devers, “Savcılardan çok güçlü bir tepki bekliyoruz.” dedi.

Dever, yarın UAD’nin açıklayacağı tedbir kararlarının da dikkatle bekleneceğini ve bu kararın UCM tarafından da dikkate alınacağını aktardı.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir