Ülkeyi kalkındırmak ve refah seviyesini yükseltmek için yapılması gerekenler üç aşağı beş yukarı bellidir. Çok farklı bir beklentimiz de yok ama Batının istemediği ne varsa, muhalefet partileri de aynılarını istemiyor.
Nükleere karşı olan, havalimanına karşı olan, yolla dalga geçen, çok üniversite açıldı diye saçmalayan, çevreyi bahane edip bir sürü yatırım ve madenden-baraja engel olmaya çalışan bir muhalefet ülkeyi nasıl kalkındıracak merak ediyorum!
Kaldı ki daha muhalefetteyken Batılıların papağanı olmuşsa iktidara geldiğinde nasıl bağımsız hareket edecekler hiç bir ümidim yok. Ak Parti ilk iktidar olduğu dönemde Batı ne derse yapacağım diye, FETÖ’nün de etkisiyle bir yandan yaparken bir yandan yıktı. Şimdi aynı saçmalıkları tekrar yaşayarak 15 sene geriye gidip yeniden başlamak akıllıca bir şey mi?
Muhalif düşünenlerdeki sorun, iktidarın yaptıklarından ve yapmaya çalıştıklarından haberdar olamamaları. Hatta tersini yaptıklarını iddia etmeleri. Böyle olunca da onlar için İktidarı devirmek en mantıklı yöntem haline geliyor.
Muhalif düşünen arkadaşlarla her konuşmamızda aslında aynı şeyleri istiyoruz ama sanki arada 180 derece fark var.
Herkes PKK bitsin istiyor ama iktidar farklı bir yöntem deneyip çözüm süreci uyguladı; “Vay arkadaş, devlet teröristle nasıl görüşür.”
Suriye’de kendini savunmak adına belli odaklara silah yolluyor;” Vay arkadaş devlet hukuk dışı nasıl silah yollar!”
Üretim ve üretimde dünya ile rekabet için ucuz enerji ve hammadde gerekli ama “Vay arkadaş, atom bombalarını memlekete kurdurmayız, madenler çevreyi mahvediyor” vs…
Allah aşkına iktidarın yapmaya çalıştıklarını yapmadan ülke nasıl kalkınacak bilmediğimiz bir yöntem mi var?
Tamam, israf görülen harcamalar kısılabilir ama sadece israf kısılarak mı ülke kalkınacak?
Her şeyi dışarıdan alan bir ülke nasıl gelişecek?
Bir tane muhalefet partisi anlatsın bana da inanayım! Hepsi aynı şeyi söylüyor ama nasıl yapacaklarını anlatan yok, çünkü aynı yöntemlerle yapmak zorundalar!
Üniversite, ulaşım, ucuz enerji, ucuz hammadde olmadan, ucuz ve katma değeri yüksek üretim olmadan bu işin başka bir çözümü yok.
Petrolümüz dışarıdan, doğalgaz dışarıdan, elektrik bile kısmen dışarıdan, cep telefonundan otomobile…hepsi dışarıdan. Taşıma suyla değirmen ne kadar döner?
Çok şükür savunma sanayi örnek bir şekilde, dünya ile rekabet edebilecek seviyede müthiş üretimler yapıyor. Yıllardır bu ürünler bile %80 dışarıdan hazır alınırdı. Şimdi yılda en az 7-8 milyar dolar yurt dışına gitmiyor, hatta yerli üretim ve dışa satımlarla 1-2 milyar dolar para kazanıyoruz. Üstelik bu daha başlangıç ve artmaya devam edecek.
Aynı başarının diğer katma değeri yüksek ürünler alanında da göstermek için de yukarıda sayılan altyapı yatırımları yıllardır yapılıyor zaten (bütün engellemelere rağmen!)
Şimdi bir taraftan bunları yaptığını ve yapmaya çalıştığını gördüğüm bir iktidar varken, aynı şeyleri ben yapacağım diyen ama Batının papağanı olmuş bir muhalefeti neden iktidara taşıyıp risk alayım?
Üstelik aynı şeyleri yapacağını iddia ettiği halde her şeye karşı olduğunu gösterirken; Biri yatırımları durduracağız diyor, biri santrali kapatacağız diyor, biri hava limanını durduracağız, sarayı yıkacağız diyen bile var…
Yani muhalif partiler diyor ki;
Yarışmayı kazanmak için hızlı koşmamız lazım ama: Terlemek yasak, soğuk su içmek yasak, hızlı nefes almak yasak…
Ben şimdi bunların yarışmayı kazanmak istediklerine inanayım mı?
