HAÇLI KUKLASI HAİNLER VE ŞEHİTLERİMİZ

Haçlılar bizi sömürerek varlıklarını sürdürürken,
son 15 yılda bu durum etkisini yitirdi.
Artık yüksek faizli ve kısa vadeli kredilerle belimizi büküp, ayaklarını öptüremiyorlar.
Faizlerin yüksekliği sebebiyle anaparayı sürekli ötelediğimiz, sadece faizlerini ödeme gücü bulduğumuz dönemler sona erdi. Tabii ki kredi verenlerin buyurgan tavırları da bitmiş oldu.
Her kredi talebimizde kemerleri sıktığımız bir dizi düzenlemelerin olduğu dönemler de geride kaldı.
Bunu sindiremedikleri için üstü örtülü saldırılarını sürdürüyorlar.
Bizi ürkütmemek için dost görünmekten de geri durmuyorlar.
Zira bizim içinde bulunduğumuz paktın, önde ve güçlü olacağının da farkındalar.
Özgül ağırlığımızın büyüklüğünü biliyorlar.
Tabii ki bilseler de, bilmezden gelip, terör örgütleri üzerinden saldırılarını sürdürüyorlar.
Yoksa Almanya, Yargıdan kaçan her Fetö hainini neden vatandaşlık ve maaş vererek korusun; çıkarı ne?
Çünkü o örgütün içerideki uzantılarının başarılı olacağı konusunda hala umutlular.
Ayrıca ABD, Fetö lideri konusunda ipe un sermekle meşgul. Öyle ya; bir CIA ajanını bize neden teslim etsinler ki?
Bizim ihanet ve suç saydığımız 15 Temmuz onlar için gereklilikti. Varlıklarını idame ettirmeleri, Türkiye gibi bakir kaynakları olan bir ülkeye sahip olmaktan geçiyordu.
Siyasi alanda kendileri ile birlikte hareket edecek, işgalci askerleri çiçeklerle karşılayacak üst düzey siyasiler de mevcuttu.
Ama artık Türkiye’nin eskisi gibi kolay lokma olmadığını,
demir leblebi olduğunu da anladılar.
Hatta demir leblebi bir kaç kez dişlerini kırdığı halde
“Acımadı ki” diyerek kendilerini teselli edip,
görmezden geliyorlar.
Biz dişleri kırmaya devam edeceğiz.
Sakın verdiğimiz savaşın terör örgütleri ile yapılan bir savaş olduğunu düşünerek elde ettiğimiz zaferleri küçümsemeyin!
Zira o örgütlerin arkasında aktif olarak Haçlı ülkeler var.
Tam 16 Haçlı ülkesi onlara lojistik destek vermeye devam ediyor.
Şehitlerimiz olsa da, bu vatanı parçalamalarına asla
izin vermeyeceğiz.
Bu vatanı parçalatmayacağız.
Biz de şehit olanlar kadar şehadete susadık.
Her şehidin şehit olmadan önce, şehadet özlemi içinde olduğunu da biliyoruz.
Karamanlı şehit hemşehrimiz annesine telefon edip,
“Anne, içimde şehit olacağıma dair bir his var” demiş.
Bu telefonun arkasından da nöbet yerine roket atılarak
şehit edilmiş.
Tabii ki biz şehadetin bir mertebe olduğunu;
roket atanların cüz’i iradesinden çok, kabul edilen dua
olduğunu biliyoruz.
Üstelik her şehit siyasi düşünce farklılığı olmaksızın
tüm vatandaşların katılımıyla uğurlanıyorsa;
şehidimiz son görevini de birlik ve berberliği sağlayarak
yapmış demektir.
Gençlerimizin şehadetine vesile olanlar bu psikolojik
üstünlüğü biliyor mu acaba?
Bir şehidin, milyar dolarlar harcayarak ortaya konulan
bölünmüşlüğün tam da bir kıvılcımla iç savaşa
dönüştürüleceği anda bölünmüşlüğü ortadan kaldırarak
milyarlarca doları çöp attığını hesap edebilecek kadar
zekaları var mı acaba?
Olsa bile hesap etmedikleri bir şey daha var;
Allah(cc)’ın hesabı.
Bu sebeple, topyekûn gelseler de,
zafer inananların olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir